Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununa göre davacının sağ olduğunun tespiti ile buna bağlı olarak nüfus kütüğündeki kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununa göre davalının sağ olduğunun tespiti ile buna bağlı olarak nüfus kütüğündeki kayıtların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için h...gi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının bu çocuğun babası olup olmadığı sorununun çözümü, Nur'un gerçek babasının kim olduğuna bağlı ve sorunun bu bölümünün çözümünde etkili değildir. Yani Nur'un gerçek babasının kim olduğunun ispat külfeti davacıya yüklenemeyeceği gibi, gerçek babanın belli olmaması hatalı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine engel değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde, Nur'un biyolojik anne ve babasının tespiti talebi olmadığı gibi esasen davacının bunda hukuki yararı da bulunmamaktadır....

        Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı kanununun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı kanununun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

          Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalılar ... ve ...’un anne ve baba yönünden nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesinin talep edildiği eldeki davada, yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemlerle yasaya aykırı şekilde oluşturulan kayıtların düzeltilmesi isteminin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunun açık olması karşısında Mahkemece öncelikle davalıları doğuran gerçek annenin ... olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiği, ... olduğunun tespiti hâlinde nüfus kayıtlarına göre evlilik dışında doğmuş oldukları anlaşılan davalıların babasının ... olduğuna yönelik talebin ise 4721 sayılı Kanun’un 301 inci maddesinde düzenlenen babalık hükmünün kurulmasına ilişkin olduğu gözetilerek ...’e karşı açılan davanın tefrik edilerek aile mahkemesince görülüp karara bağlanması gerektiği şüphesizdir. 36....

            görünen T3 ilk eşi Hüseyin Yıldırım'ın kardeşi İbrahim Yıldırım ve İbrahim Yıldırım'ın eşi Ümüsün Yıldırım'ın oğlu olduğunu, nüfusta beyan usulü yolsuz olarak kısıtlı T3 oğlu olarak tescil edildiğini, nüfus kaydının düzeltilmesi davası sicildeki yolsuz kaydın düzeltilmesi amacıyla herhangi bir hak düşürücü süre olmaksızın ilgili herkes tarafından açıldığını, davanın kabulü ile davalı Tunçay'ın annesi olarak görünen T3 anne hanesinden kaydının silinerek nüfus kaydının düzeltilerek iptalini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

            Hukuk Dairesi'nin 2017/6854 Esas, 2018/2229 Karar sayılı ilamı) Baba ve anne olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler duruşmaya çağrılıp dinlendikten sonra oluşacak kanaate göre bir karar vermek, ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilerek, bildirmeleri halinde delillerinin toplanması, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt Düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “Düzeltilmesi” veya “Değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....

            UYAP Entegrasyonu