Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanununun 195 inci maddesi “Yabancı memleketlerde usulü uyarınca yapılan noterlik işlemlerinin altındaki o memleketin yetkili merciinin imza ve mühürü, konsolos tarafından onanır....

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapmakta iken 10/10/2013 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılan davacı tarafından; Giresun ili, … ilçesinde topluluk sigortası ödeyerek 09/12/1976-15/03/1979 tarihleri arasında noterlik görevinde bulunduğu halde, bu sürelerin fiili hizmet süresine dahil edilmediğinden bahisle, noterlik hizmet süresi dikkate alınarak emeklilik fili hizmet süresinin yeniden belirlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....

    Noterlik hizmetleri, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 1.maddesi hükmü gereğince bir kamu hizmeti olup Yasanın 3.maddesinde noterliklerin açılması yetkisi Adalet Bakanlığına tanınmış, 40.maddesinde ise noterlik dairesinin resmi daire sayılacağı hükme bağlanmıştır. Yine 1512 sayılı Yasanın 198.maddesinin 1.bendinde noterlik dairesinin yerinin tespiti ve değiştirilmesine, 2.bendinde ise noterlik dairesinin iç düzenine ilişkin hususların yönetmelikte düzenlenmesi öngörülmüş, 13.7.1976 günlü ve 15645 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 2.maddesinde noterlik dairesinin yerinin tesbitinin Adalet Bakanlığınca yapılacak, 4.maddesinde resmi dairelerin tabelaları niteliğinde bir tabela asılması ve Bayrak çekilmesi zorunluluğu, 5.maddesinde noterlik dairelerinin kira sözleşmesinin noter adına değil, daire adına yapılacağı hükme bağlanmıştır....

      Noterliğine atanan davacının, söz konusu atama kararının kendisine tebliğinden önce 11.05.2015 tarihli dilekçe ile atanma isteminden vazgeçmesi üzerine, Noterlik Kanunu'nun 30/3. maddesi gereğince atama ve nakil talebinden vazgeçmeye dair üçüncü hakkının yandığına ilişkin Adalet Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır....

        Danıştay Tetkik Hakimi …'in Düşüncesi : Davanın disiplin cezasına ilişkin kısmının kabulü ile işlemin iptali Genelgelere ilişkin kısmının ise incelenmeksizin reddinin gerekeceği düşünülmektedir....

          Noterlik Kanunu'nun 82. ve İcra İflas Kanunu'nun 38. maddeleri gereğince; noterlerin düzenlemiş oldukları belgelere ispat gücü ve icra edilebilirlik açısından, özel ve ayrıcalıklı bir konum verilmiştir. Bu kadar önemli bir işin yapılmasıyla yetkili kılınan noterlerin sorumluluklarının da düzenlemeye paralel olması gerekir. Noterlerin uzmanlığına inanan ve güvenen iş sahipleri, yapılan iş ve işlemlerin tam ve sağlıklı olduğu konusunda kuşku duymamalıdırlar. Bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar doğmuşsa noterin bundan sorumlu olması doğaldır (Tanrıver Süha, Noterlik Hukukuna İlişkin İncelemeler, 1993- 2011, s. 53, 61, 82,85). Noterlik bir güven kurumudur. Buna paralel olarak noterlerin, ağır bir sorumluluğa tabi tutulması, kendilerine yüklenen işlerin önemi ve yanlış yapılmasından dolayı büyük zararların doğması tehlikesinin bulunması ve noterlik işlemlerinin sağlamlığı hususunda iş sahiplerine garanti verme gerekliliği düşüncesine dayanmaktadır....

          Hukuk Dairesince verilen 22.11.2019 tarihli, 2019/2263 Esas ve 2019/1943 Karar sayılı kararının gerekçesindeki “Noterlik Kanunu'nun 81. maddesine göre: "Noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasını ve noterin onayını taşımayan çıkıntılar geçerli değildir. Çıkıntılar el yazısı ile yapılamaz.Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptal veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartiyle düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır. Yeni işlemin tarih ve numarası, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kağıda yazılır. Şu kadar ki, yeni işlem başka bir noterlikte yapılırsa, bu noterlik, yeni işleme ait kağıdın bir nüshasını, gerekli açıklama yapılarak ilk işleme ait kağıda bağlanması için o işlemi yapan noterliğe gönderir." Noterlik Kanunu'nun 81. maddesine göre el yazısı ile çıkıntı yapılamaz....

            Noterlik Kanununun 76.maddesinde de; "Noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar" dendikten sonra 3.cü fıkrasında; "ilgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul ve füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa" hükmüne amirdir. Ne var ki; Noterlik Kanunu, tüm işlemlerde uygulanmak üzere tanıklarla ilgili hükümler öngörmüştür. Oysa, TMK.'nun 536.maddesi, sadece vasiyetnamelerde tanık olacakları içeren şartları saymıştır. Maddede, vasiyetname düzenlenirken tanık olamayacaklar tahdidi olarak sayılmıştır. Hal böyle olunca, ... Medeni Kanunu genel nitelikte olmakla beraber, 536.maddesi, Noterlik Kanununa göre, "özel hüküm" niteliği taşır. Özel hükmün genel hükme üstün tutulacağı genel hukuk ilkesidir. Bu bakımdan, gerek resmi, gerek sözlü vasiyet tanıklarında TMK'nun 536.maddesinde sayılan nicelik ve niteliklerinin aranması yeterlidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalı ...'ın dava konusu 95 ve 421 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini 16.01.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satmayı vaat ettiğini belirterek davalı adına kayıtlı hisselerin iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                Buna göre de, davacının uğradığı net zarar hesap edilirken, murisin terekesinin tümünün değerinin hesaplanması ve davacının vasiyetnamenin iptali sebebiyle terekedeki diğer malvarlıklarından elde ettiği kazancın, vasiyetnamenin iptali nedeniyle uğradığı zarardan indirilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu