WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde; nişanın haksız bozulmasının sebebinin davacı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava; davacı erkek tarafından açılmış Nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının nişanın bozulması nedeniyle iadesi talebidir. TMK.nun 122.maddesine göre "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler verenler tarafından geri istenebilir." Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille ispat edilebilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyaları mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Hediyelerin aynen veya mislen iadesi mümkün değilse sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır....

Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

    Yargılamanın devamı sırasında davacılar vekili haksız fiile dayalı olarak açılan manevi tazminat davasını, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili....Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/208 E. sayılı dava dosyasında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan davalı hakkında yapılan yargılama neticesinde 6 aylık şikayet süresinin geçirildiği gerekçesiyle düşme kararı verildiğini, davaya konu olaya ilişkin olarak herhangi bir hile, tehdit, baskı veya cebrin söz konusu olmadığını, olayın rıza ile gerçekleştiğini, olaydan sonra tarafların nişanlılık durumlarının devam ettiğini, ancak nişanlısının başka bir erkekle görüşmesi ve söz konusu şahıs ile görüştüğünü ve ilişkilerinin olduğunu çevrede dillendirmesi nedeniyle kendisinin nişanlılılık ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceğini, dava dilekçesindeki hususların dayanaksız olup davacı tarafın haksız menfaat temini amacıyla bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf istemi, manevi tazminata ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat ödemesi gereken nişanlının kusurlu olması gerektiği TMK m.121’de açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, TMK m.121’in uygulama alanı bulabilmesi için nişanı bozan yada bozulmasına neden olan tarafın kusurlu olması şarttır. Söz konusu kusur, haklı sebep olmaksızın nişanı bozma, kusuru ile nişanın karşı tarafça bozulmasına sebebiyet verme veya nişanı bozma tarzı bakımından kusurlu olma şeklinde kendini gösterir....

      Üniversite'sinde olduklarını söylediğini, katılanların....hastaneye gittiklerinde sanıklara ait bir hastane kaydının olmadığını öğrendikten sonra bundan şüphelenen katılanların nişanın yapıldığı eve gittikleri, ancak nişanın yapıldığı evde sanık ve temyiz dışı sanıkları bulamadıkları, oradan taşınmış olduklarını öğrendikleri ve sonrasında da sanıklara ulaşamadıkları, sanık ... ve beraat eden dışında diğerlerinin menfaat elde ettikten sonra izlerini kaybettirmeye çalıştıkları şeklinde gerçekleşen olayda, mahkemenin dolandırıcılık suçunun oluştuğuna dair sanık ... hakkındaki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 04/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise; dava evlilik dışı doğan çocuk için yapılan masraflar nedeniyle tazminat, nişan sırasında karşı tarafta kaldığı iddia edilen nişan hediyelerinin bedeli ve nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminata ilişkindir. Nişanlanma hususu TMK 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş, keza nişandan doğan her türlü davaları da bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Yine müşterek çocuk için yapılan giderlere ilişkin talep de TMK 2.kitabında düzenlenmiştir, gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava konusu olay nişanlanma hususu ile ilgili olup TMK 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş olmasına göre uyuşmazlığın ... 1.Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21.ve 22. maddeleri gereğince ... 1.Aile Mahkemesi Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen nişanın bozulması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; daha önceden belirlenen, 10/12/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... geldi....

            Dava dilekçesinde, nişan hediyesi olarak takılan 10 adet burma bileziğin nişanın bozulması nedeniyle aynen iadesi, olmaz ise bedeli olan 4.800,00 TL'nın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüyle 10 adet üçlü burma bileziğin davalı tarafça davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, HUMK'nun 388.maddesi uyarınca hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Mahkemece iadesine karar verilen 10 adet bileziğin kaç gram olduğu hususu da toplanan delilleri uyarınca değerlendirilip, hükümde gösterilmek suretiyle karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen bu hususun gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nişanın Bozulması Sebebiyle Manevî Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, manevî tazminatın miktarı ve vekâlet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 30.06.2017 tarihli hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, davacı kadın lehine hükmedilen manevi tazminatın çok olduğu gerekçesi ile hüküm bozulmuş, hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir....

                UYAP Entegrasyonu