Davalı, nişan hediyelerinin iadesinin Aile Mahkemesinin görevine girdiğini, davacının nişan hediyesi olarak bir kısım harcamalar yaptığını, hava parasının yasal olmadığını, davacının eczaneye yaptığı harcamalara karşılık olarak 30.000,00 YTL ödediğini, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, eczane açmak için diploma olması gerektiğine ve davacının bu şartı taşımadığına, hava parası yasal olmadığından istenemeyeceğine dayanılarak davan reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, nişanlısı olan davalı ile ortak olduğu eczaneye yaptığı masrafların nişanın bozulması nedeniyle tahsili talebiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalı, davacı ile uzun süren arkadaşlıklarını müteakiben 2009 yılının Eylül ayında nişan yapıldığını, davacının ortak masrafların karşılanabilmesi, nişanla ilgili masrafların temini bakımından kredi çekerek hesabına aktardığını, bu parayla ortak giderlerin karşıladığını ve kredi borcunun birkaç taksidini de kendisinin ödediğini, yapılan ödemelerin MK 2 maddesi gereğince nişan masrafı olup, geri istenmesi ancak 1 yıl içinde mümkün olduğundan davanın hem zamanaşımından hem de esastan reddine karar verilmesini savunmuştur....
Aile Mahkemesince ise davalıya gönderildiği iddia olunan paranın nişan hediyesi niteliğinde olmadığı bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medenî Kanunun 2. kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medenî Kanunun yürürlüğü ve uygulanış şekli hakkında kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. Somut olayda davacı, davalı ile 2011 yılında internetten tanıştıklarını, 17/10/2012 tarihinde davalının İstanbul'da ki evlerinde aile arası nişan yaptıklarını, nişan ile birlikte kendisine takı olarak altın yüzük, 2 adet küpe, 1 adet kolye ile birlikte 2 adet 22 ayar 15 gramlık bilezik ve tektaş yüzük takdığını, daha önce davalının maddi durumunun kötü olduğunu, sıkıntılarının olduğunu ve kredi çekip parayı kendisine göndermesini istediğini, kendisinin de Alanya'da 4000.00....
TMK.nun 122.maddesine göre; nişan bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse karşılığı bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Kural olarak, giyilmekle ve kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı, kuaför gideri vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Yargıtay'ın Yerleşmiş Uygulamalarına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece; nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği, mutad olmayan) davacı istemlerine yönelik talebi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeni ile ziynetlerin aynen veya bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 13/01/2013 tarihinde nişanlandıklarını, nişan töreni sırasında 80 gr ağırlığında 4 adet bilezik ve nişan yüzüğü takıldığını, ancak tarafların ayrıldığını belirterek mutat hediye niteliğinde olmayan takıların aynen iadesini olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile...
Mahkeme kararında da belirtildiği üzere taraflardan davalının nişan tarihinde ve eldeki dava tarihinde halen bir başkası ile resmen evli olduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.O halde, taraflar arasında yapılan nişan mutlak butlanla batıl olup, hukuken tarafları bağlayıcı bir sonuç doğurmaz.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2.kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Aile Hukukundan doğmamaktadır. Haksız fiil olarak nitelendirilip buna göre çözümlenmesi gerekir.Bu durumda, davanın dayanağı haksız fiil olduğundan; uyuşmazlığa genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerekmektedir....
Aile Mahkemesi ise, dosya içerisinde taraflar arasındaki ilişkinin nişan ilişkisi olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, nişan olduğu kabul edilse dahi mutad hediyelerin dışındaki hediyelerin iadesi talebinin bulunmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosyanın incelenmesine göre, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2013 NUMARASI : 2013/8-2013/852 Taraflar arasında görülen nişan nedeni ile manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nişan bozmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından hüküm aleyhine 07.02.2014 tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunulmuş, fakat dosya arasında temyiz harcının yatırıldığına dair belge bulunmamaktadır. Ayrıca, davalı vekili tarafından temyiz harcının yatırıldığına dair 07.02.2014 tarihli sayman mutemet alıntısı dosya arasında bulunmasına karşın, davalı vekili tarafından dosyaya sunulmuş, bir temyiz dilekçesi bulunmamaktadır....
Asıl dava nişan bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi davasıdır. Karşı dava ise nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı erkek nişan nedeni ile kadına verilen nişan hediyelerinin iadesini talep etmiş, davalı taraf erkek tarafından takılan altın broşlu inci kolye dışındakileri erkeğin takmaması nedeni ile aktif husumeti olmadığını savunmuştur. Nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. "Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir....
Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir.O halde mahkemece; açıklanan ilkeler gereğince inceleme yapılarak mutad hediyeler (nişan yüzüğü ve kullanılmakla eskiyen tüketilen eşyalar) yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem giderler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....