Dava; A... ile evlendiğinde, Suudi uyruklu Saime Buhari ile evli olduğu iddiasıyla açılan , ikinci evliliğin “mutlak butlan” sebebiyle iptali isteğine ilişkindir. Vefat eden Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Saime ile 1949 tarihinde Suudi Arabistan’da evlendiğine ilişkin dosyadaki tek belge, Cide Yüksek Mahkemesinin 22.2.1987 tarihli evlilik bağını tespit eden kararıdır. Bunu dışında, bu evliliğin varlığını gösteren başkaca bir belge bulunmamaktadır. Suudi Arabistan Krallığı Cidde Yüksek Mahkemesince verilen 22.2.1987 tarihli 34/2 sayılı bu belgede, “.. başvuran Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Corabay Buhari kızı Saime Buhari ile hicri 1369 (miladi:1949) tarihinde evlendiğinin, bu evlilikte, Saime’ye kardeşi Yusuf Corabay Buhari’nin velilik yaptığının tespit edilmesine karar verildiği..” yazlıdır. Bu belge; ...’in başvurusu üzerine ve beyanına göre tesis edilmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. Mad. 145/4) istemiyle aynı Kanunun 146/1. maddesindeki yetkiye dayanarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılmıştır. Mahkemece duruşma günü davayı açan Cumhuriyet savcılığına usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve davayı açan Cumhuriyet savcısı duruşmalara katılmamıştır. Hal böyleyken mahkemece 14.10.2014 tarihli ilk oturumda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın davacısı sıfatında bulunan Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılımını sağlamak gibi bir görevi bulunmamaktadır. Mahkemenin görevi duruşma gününü davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ etmektir. Cumhuriyet savcısı, açmış olduğu hukuk davasının duruşmasında hazır bulunmak zorundadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 70. maddesinde de “Cumhuriyet savcısı, kanunda açıkça öngörülen hallerde, hukuk davası açar veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alır” hükmüne yer verilmiştir....
Taraflar arasındaki evliliğin nispi butlan ile iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı-birleşen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı T1 üzerine kayıtlı taşınmaz bulunduğunu davalı ve tanıklar ifade etmiş olmasına karşın mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaksızın nafaka karar verildiğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmaması sebebiyle de nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi takdir edilen nafaka miktarının da yüksek olduğunu, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıklarını, barışma amaçlarının olmadığının dosya içeriği ile sabit olduğunu, evliliğin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamışken mahkemece boşanma talebinin kabulüne karar verilmemiş olmasının doğru olmadığını, dosyadaki taraf tanıklarının tamamının T3 hastalığı sebebiyle yatalak olduğu, olaylara müdahalede bulunmasının mümkün olmadığını beyan ettiklerini, mahkemece Hasan'ın sağlık durumunun kusur olarak değerlendirilmesinin oldukça hatalı olduğunu, birleşen dosyada davacı T3 boşanmaya sebep olan olaylarda bir kusurunun...
Yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından davacı-davalının evlenmenin iptali davasının reddine, davalı-davacının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir. Hüküm davalı-davacı tarafından tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir....
Dosyanın incelenmesinde Arif Yıldırım tarafından Seher Yıldırım aleyhine 05/12/2019 tarihinde evlliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 2019/644 E. 2021/200 K. sayılı 23/03/2021 tarihli ilamı ile davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verildiği, ilgili kararın erkek tarafından istinaf edildiği, dosyanın halen istinaf aşamasında olup, evliliğin iptaline ilişkin davanın reddine ilişkin kararın henüz kesinleşmediği, mevcut durumda evliliğin iptali talepli davanın sonucunun işbu dava açısından bekletici mesele yapılarak sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekirken evliliğin iptali talebinin reddine yönelik karar kesinleşmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali (TMK.nun 145. Mad.), ayrıca evliliğin TMK 149 ve 150. Maddelerine göre de iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali (TMK.nun 145. Mad.), ayrıca evliliğin TMK 149 ve 150. Maddelerine göre de iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Maddelerinde evliliğin nisbi butlanına karar verilebilecek olup; Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, yanılma, aldatma ve korkutma hallerinin düzenlendiği, bu düzenlemeye göre evliliğin nisbi butlanı hallerinin sınırlı sayıda olduğu ve bu hükümlerin emredici hukuk kuralları olduğu, bu haller dışında evlenmenin butlanına karar verilemeyeceği, toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasındaki evliliğin geçerli bir evlilik olduğu, dosya kapsamında evliliğin butlanını doğuran bir durum olmadığı, bu haliyle TMK m.149'daki nisbi butlan sebeplerinin davada bulunmadığı anlaşılmakla nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, butlan nedeni ile evliliğin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....