Koşullar değiştiğinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır (TMK m.200). Buna dayanılarak, ayrı yaşayan ve lehine nafaka hükmedilen eşin nafaka alacağı, çeşitli sebeplerin varlığı halinde kaldırılabilir, miktarı azaltılabilir veya arttırılabilir, daha önce hükmedilmediği durumda talep üzerine şartları oluştuğunda nafakaya da hükmedilebilir. Tedbir nafakasının artırımı davasının açılması belirli zamanın geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir (Yargıtay 3. HD. 26.09.2016 tarih E.2016/10796- K.2016/11189 vb.). Bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m.197), boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasından (TMK m.169) farklı olarak, lehine nafakaya hükmedilebilecek eşin talebi gerekir. Re’sen nafakaya hükmedilemez....
Bundan ayrı, TMK. nun 197. maddesi uyarınca açılmış bulunan bu davada, yasal imkân bulunmamasına rağmen TMK. nun 169. maddesi uyarınca geçici nitelikte nafakaya hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek ayrı yaşamda haklı olan davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren geçerli ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla uygun bir miktarda tedbir nafakasına hükmetmek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Devlet Hastanesinde çalışmaya başladığını, davacının ekonomik desteğine ihtiyacı olmadığını belirterek, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının başlangıçta sabit geliri olmadığı için nafaka bağlandığını, daha sonra davalının çocuklarının velayetini alabilmek için çalışmaya başladığını, şu ana dek hiç nafaka ödemeyen davalının amacının açılacak ceza davalarından kurtulmak olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının nafaka bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başladığı ve halen de çalışmaya devam ettiği, davalının maddi durumunun nafaka bağlandıktan sonra daha iyi hale geldiği, davacının ekonomik durumunun nafaka bağlandıktan sonra nafaka artırımını gerektirecek düzeyde bir değişmenin olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.TMK.nun 197.maddesi gereğince ayrı yaşamada haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
Dairemizin 2019/150 E.- 2019/186 K.sayılı ilamı ile yerel mahkemece birleşen dava hakkında hüküm oluşturulmaması, verilen tedbir nafakasının TMK 197.maddesine göre mi yoksa TMK 169.maddesine göre mi verildiğinin anlaşılamaması nedeni ile yerel mahkeme kararının sadece nafaka yönünden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. 1- TMK 169.md.si gereğince hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi değerlendirildiğinde; Kaldırma kararımız sonrası mahkemece, asıl davada davalı-birleşen davacı kadın ve müşterek çocuk Suedanur lehine TMK'nun 169. maddesi kapsamında dava tarihi olan 27/04/2017 tarihinden, birleşen dava tarihi olan 21/05/2018 tarihine kadar ayrı ayrı aylık 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği oysa ki TMK 169.maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının boşanma davasının ferisi niteliğinde olduğu ve boşanma davasına yönelik karar kesinleşinceye kadar devam edeceği hususunun dikkate alınmayarak tedbir nafakasının birleşen dava (TMK 197. uyarınca açılan tedbir nafakası...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
(TMK m. 197/1) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK m. 197/2) Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğeriyle birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. (TMK m. 197/3) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Bu bağlamda; haklı bir nedeni olmaksızın kendisiyle birlikte yaşamaktan kaçınılan eş, birlikte yaşamaktan kaçınan diğer eşten kendisi ve yanında bulunan küçük çocukları için tedbir nafakası isteyebilir. Hakim, tedbir nafakasını tayin ederken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *birlikte yaşamaya haklı bir sebeple ara verilmesi nedenine (TMK. 197) dayanan bağımsız açılan nafaka isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2006 Salı...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, birleşen TMK 197. maddesine dayalı nafaka davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin tedbir nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 Esas - 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Tedbiren Velayet ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tedbiren velayet davasının ve kendi yönünden talep ettiği nafakaların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının dava dilekçesiyle kendisi için talep ettiği nafaka, bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....
Kadının lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarını ve reddedilen birleştirilmiş nafaka davasını da istinafa getirdiği kabul edilmelidir.Erkeğe yüklenen fiziksel kusur sebebiyle birleşen nafaka davasında davacısı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu,TMK 197 nci maddesi koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir iken birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,TMK 4.md.ne göre kadının birleşen nafaka davasında lehine dava tarihinden itibaren aylık 250 TL.olarak davanın kısmen kabul kararı verilmesi(boşanma davasında hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere)uygun olur.Birleşen davada kadının nafaka talebinin dairemizce kısmen kabulüne karar verileceğinden ve verilecek bu müstakil nafaka ilamı miktarı itibarı ile kesin olacağından artık boşanma davası sürecine yönelik hükmedilen tedbir nafakasının istinafen tekrar belirlenmesine/değiştirilmesine gerek...