Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 55,40 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından 09/06/2016 tarihli kararda sair yönlerinde bir hata bulunmamakla birlikte, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/4. maddesinde; “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.“ şeklinde belirtilmesine rağmen mahkemece hükmedilen maddi-manevi tazminatlar nedeniyle davacı lehine ve reddedilen maddi-manevi tazminatlar nedeniyle davalı lehine tek vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının ve davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir....

    Mahkemece davalının eyleminin salt mala zarar vermeye yönelik olmadığı korkutmaya yönelik olduğu gerekçesiyle bir miktar manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

      Reddedilen manevi tazminat davasının değeri 50.000,00 TL olup, bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı kadının, manevi tazminat davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Davalı-karşı davacı kadının, tapu kaydının iptali ve tescile dair hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde; davalı-karşı davacı kadına nişan hediyesi olarak verildiğini iddia ettiği taşınmazın nişanın bozulduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarı; davalı erkeğin kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden yerinde bulunmayan temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 25.960,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik...

          Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan TMK 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK'nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK'nın 26, 174, 287); bunların dışında Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi uygulanır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların 2011 yılında tanışıp duygusal ilişki yaşadıklarını, davalının ısrar ve telkini üzerine davacının evlenmeye razı olduğunu ve bölgenin örf ananeleri gereği davacının ailesinden evlilik izni alıp, taraflar arasında söz ve nişan töreni düzenlendiğini, davacı ve ailesinin resmi nikah kıyılmasında ısrar ettiklerini ancak davalı tarafın bu hususta davacıyı sürekli oyaladığını, davalının daha sonra davacıyı yanına Antalya ilindeki ikametine aldığını, yaklaşık 60 gün beraber kaldıklarını, sonrasında davalı tarafın evi terk etmesi ve bir...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 11/02/2013, davalı-karşı davacı vekili Avukat ... tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 14/03/2013 gününde verilen dilekçe ile asıl davada nişan hediyelerinin iadesi ve manevi tazminat, karşı davada kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve karşı davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinden talep halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 02/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                  nun sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği ve ortak murisi olan ..., ... ve ...’nun vefat ettiğini, aynı araçta yolcu olarak bulunan ...’nun yaralandığını beyanla, maddi tazminat talepleri bakımından fazlaya dair haklarını saklı tutarak, davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 Tl manevi tazminat, davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminat,davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, ... için 1.000,00 TL maddi, 45.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminat ve ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen(sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

                    Somut olayda, olayın gerçekleşme biçimi ve sonuçları, davacının mağduriyetinin ağırlığı, davalının kusurunun ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihinde paranın satın alma gücü ile özellikle manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğu, davacı lehine 2.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun maddi tazminat yönünden kesinlik nedeniyle reddine, manevi tazminat yönünden ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu