Asıl ve karşı dava TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplananan delillerin değerlendirilmesinde; Tanıkların nasıl dinleneceği HMK'nın 261. maddesinde düzenlenmiştir. HMK'nın 261/3.maddesinde de, Hâkim, tanık sözünü bitirdikten sonra, ifade ettiği hususların açıklanması veya tamamlanması amacıyla başka sorular da sorabilir, denilmektedir. Davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı hakkında, öncesinde Akçakale Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesinde 2019/22 E.no.su ile TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açtığı, açtığı bu davadan 19.02.2019 tarihinde feragat etmesi nedeni ile mahkemenin 2019/145 K ve 19.02.2019 tarihli kararı ile davasının feragat nedeni ile reddine karar verildiği, kararın 20.02.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının tapuda adına kayıtlı taşınmazın, davalı tarafından haksız işgal edildiği iddasıyla, ecrimisil ödenmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dilekçesinde Ümraniye 3. Aile Mahkemesinin 2010/21 E. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı bildirilmiş ise de dosya kapsamından boşanma davası açılıp açılmadığı veya açılmış ise derdest olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Davada talep edilen ecrimisil isteminin, boşanma davası açıldıktan sonraki döneme ait olduğu ileri sürüldüğünden taraflar arasında boşanma davası bulunup bulunmadığı bulunmakta ise devam edip etmediğinin araştırılarak alınacak cevabın dosya içine konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın terk nedeni ile açmış olduğu boşanma davasından önce davalı-davacı kadın tarafından 21.9.2010 tarihinde açılan bağımsız tedbir nafakası davasının, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu belirlenerek kabul edildiği ve bu kararın koca tarafından temyiz edilmemek sureti ile kesinleştiği, böylece davalı-davacı kadının ihtar kararına uymamakta haklı olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Terk hukuki nedenine dayalı bir dava yoktur. ... ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, ziynet alacağı, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
Dairemizin 06.04.2023 tarihli karar 2022/10737 Esas 2023/1691 Karar sayılı ilamı ile; davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği temyiz dilekçesi ile ortak yaşamın yeniden kurulması nedeni ile açmış oldukları boşanma davasından feragat ettiklerini bildirmişse de; İlk Derece Mahkemesince her iki davada verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, davalı karşı davacı kadın vekilinin feragat beyanının boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmayacağı, ancak davadan feragatin, davanın fer'îlerini de kapsayacağı, bu nedenle boşanmanın fer'îlerine ilişkin feregat konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına, davalı karşı davacı kadın vekilinin davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin de reddine karar verilmiştir. B....
DAVA KONUSU : Hayata Kast Ve Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış İle Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurları ve şiddet eylemi nedeni ile tarafların eşe karşı pek kötü ve onur kırıcı muamele nedeni ile ve evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddi, 75.000,00TL manevi tazminat verilmesine, tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, yine müvekkili lehine 1.400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri ile istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre; mahkemece erkek aleyhine belirlenen ve gerçekleşen kusurlar yanında, kadının telefon hattını kapattırdığı bizzat görgüye dayalı davalı tanık beyanları ile ispat edildiği halde erkeğe kusur olarak yüklenmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece kadın aleyhine belirlenen "evden gittikten sonra erkeğin barışma girişimlerine olumsuz yanıt vermesi" maddi vakıasının, kadının böyle bir zorunluluğunun bulunmaması nedeni ile kadına kusur olarak yüklenmesi isabetli görülmemiştir. Bu durumda, kadına atfı mümkün hiç bir kusurun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam, kadının kusursuz olduğunun kabulü gerekmiş, kusur gerekçesi ve belirlemesi kadın lehine düzeltilmiştir....
Tarafların 07/03/2019 tarihinde TMK'nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkeğin 29/04/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından mahkemece evlilik birliği ölüm ile sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açılması nedeni ile dava dilekçesi ile tarafların birbirlerine herhangi bir kusur isnadında bulunmadıkları, bu nedenle vefat eden davacının mirasçılarının TMK 181/2 maddesi gereğince kusur tespiti talebinde bulunamayacakları kanısına ulaşıldığından, davacı mirasçılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2020/428 ESAS 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, lehine 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 10.000,000 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....