Şti. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davada arsa sahibi davacılardan ..., ..., ... ve ...’ın kira kaybı tazminatı isteminin kısmen kabulüne, aynı davacıların nama ifaya izin isteminin kabulüyle 20 no'lu bağımsız bölüm için satış yetkisi verilmesine, yüklenici tarafından açılan 2012/547 Esas sayılı birleşen davanın reddine, 2003/73 ve 2004/113 Esas sayılı birleşen davalarda önceden verilen kararlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Asıl ve 2012/547 Esas sayılı birleşen davalarda verilen kararların yüklenici şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23....
Nama ifaya izin istemi kabul edilip kesinleştiğinden yüklenicinin tüm emlak vergilerinden sorumlu olduğu düşünülebilir ise de Dairemizin nama ifaya izin dosyası da verdiği, 21.12.2002 gün 2002/3403-5394 E.K sayılı bozma ilâmında yüklenici şirketin talebine rağmen 05.04.1999 tarihli ihtara cevabında proje tadilatı için gerekli vekâletnameyi vermeyeceğini bildirmek suretiyle arsa sahibinin iskân konusunda alacaklı temerrüdüne düştüğü kabul edildiği ve bozmaya uyularak bu husus kesinleştiğinden bu tarihten sonraki dönem için arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümler için talep edemez ise de yükleniciye kalan bağımsız bölümlerle ilgili ödediği emlak vergisi varsa bunların bedelini yükleniciden talep edebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece az yukarıda açıklandığı gibi davacının ödeyip talep ettiği emlak vergilerinden kesinleşen 19....
Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :11.03.2014 Numarası :2012/34-2014/76 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava 29.12.2008 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava 818 sayılı BK'nın 358/I. maddesi gereği sözleşmenin feshinin tespiti, 358/II. maddesine göre kalan işlerin başkasına yaptırılmasına izin ve davacının uğradığı zararların giderilmesi, karşı dava ise ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın apkise dayalı nama ifaya izin istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi ... Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca ... 15. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece 10/02/2022 tarihli karar ile 186.600,00 TL kira alacağı ve 67.380,00 TL eksik imalat bedelinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile nama ifaya izin verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, davalı T3, 20/09/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; sağlık sorunları nedeniyle katılmadığını, kararın yüzüne karşı okunmadığını, savunma yapabilmesi için davanın yeniden görülmesi gerektiğini, verilen kararın iptalini istediğini beyan etmiştir. HMK'nun 352/1- d maddesinde "Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi " HMK'nun 355. maddesinde " İnceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir " hükümleri düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/583 Esas sayılı dosyasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin silinmesi ve nama ifaya izin verilmesi istemiyle açtıkları dava ile iş bu dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu iddiasıyla her iki davanın birleştirilerek birlikte görülmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden birleştirme konusunda görüş sorulmuş; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/583 Esas sırasında kayıtlı davada 15.12.2014 günlü müzekkere cevabında davanın birleştirilmesine muvafakat etmediğini belirtmiş; 12.03.2015 günlü 11. celsede iş bu temyiz incelemesine konu olan ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/225 Esas sayılı davanın bekletici mesele yapılmasına karar vermiştir. Ne var ki ... 2....
Oysa BK’nın 97. maddesi uyarınca bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Her türlü zarar ve ziyan davası hakkı da mahfuzdur. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, davalının borcunu ifada mütemerrit olduğunun tespiti halinde ifaya izin verilmelidir. Burada borçlunun kusuru aranmaz. Öte yandan nama ifaya izin verilebilmesi için dayanılan sözleşmenin feshedilmemiş olması ve borcun ifasının da imkânsız hale gelmemesi gerekir. Yine böyle bir istemin duruşma açılarak incelenmesi gerekir....
Dava, arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve kusurlu iş bedelinin tespiti ile yükleniciden tahsili, yüklenici tarafından eksik ve kusurlu işlerin giderilmemesi halinde nama ifaya izin verilmesi istemine ilişkindir. 1-6502 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir....
DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbir isteğinin reddi" kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; eser sözleşmesi gereğince yapılmayan işlerle ilgili olarak yüklenici adına nama ifaya izin verilmesi ile aynı zamanda bu konuda ihtiyati tedbir isteğini içermektedir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; eser sözleşmesi gereğince nama ifaya izin verilip verilmeyeceği hakkındadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; esasa ilişkin uyuşmazlık çerçevesinde HMK.'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir yasal koşullarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1....
Kat irtifakı kurulabilmesi için davacıların nama ifaya izin talepli davayı açmakta hukuki yararının mevcut olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacıların dava açmakta hukuki yararının olduğu kabul edilerek işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....