"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin, tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Blok Kat 2B 23 nolu daireyi davalı şirketten satın aldığını, katta bulunan 4 adet su pompasının çalışması ile ortaya çıkan titreşim ve gürültünün binanın yapımındaki eksiklikler nedeniyle davacının dairesine yansıdığını ileri sürerek mevcut inşa eksikliklerinin davacı tarafından davalı nam ve hesabına ikmali için davacı adına nama ifaya izin verilmesini ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile gürültü olduğunun tespitine ve bunun davalı tarafça giderilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Eldeki davada, davacının talebi binadaki ayıp nedeniyle, su pompası sesinin kendisine ait taşınmazında gürültüye sebebiyet verdiği gerekçesiyle eksikliklerin davacı tarafından davalı nam ve hesabına ikmali için davacı adına nama ifaya izin verilmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2010 gününde verilen dilekçe ile rödövans sözleşmesinin feshi; birleşen davalarda ise sözleşmenin yürürlükte olduğunun tespiti ve nama ifaya izin verilmesi ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleşen davadaki tazminata ilişkin davanın tefrikine; asıl dava ile birleşen diğer davada mahkemenin görevsizliğine dair verilen 31.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/davalı ......
Davalı, davacının, nama ifaya izin için açtığı davadan önce binayı fiilen teslim aldığını, fiilen teslim aldığı döneme kadar oluşan kira bedelinin de yine önceki davada hüküm altına alındığını bu nedenlerle artık tazminat talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, nama ifaya izin ve tazminat davasında yapılan ıslah talebinde davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, bu nedenle ilk davadaki hadiseye dayanarak ek dava açamayacağı, eldeki dosyanın da ek dava olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki davada, 07.02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak 01.....2007 ile ....02.2011 tarihleri arası dönem için gerçekleşen gecikme tazminatının tahsili istenmiştir. Daha önce ... .......
S.2 Mahkemece; dava aşamasında yüklenicinin inşaatı tamamlayarak yapı kullanım izin belgesini aldığı ve sözleşme uyarınca birleşen davadaki arsa sahibinin dairelerini geç teslim ettiği, asıl davadaki davacının yüklenici ile yaptığı sözleşme uyarınca edimini yerine getirdiği, yüklenicinin birleşen davada tescilini istediği bağımsız bölümlerin tapularını hakettiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ne, birleşen davanın kısmen kabulü ile nama ifaya izin isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 19.337,50 TL gecikme tazminatının ıslah tarihinden itibaren faiziyle bilikte davalı yükleniciden tahsiline, yüklenicinin birleşen davasının kabulü ile 4 ve 8 no'lu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı yüklenici adına tesciline dair verilen kararın birleşen davada davacı, asıl ve birleşen davada davalı arsa sahibi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 27.12.2013 tarih ve 2013/7036 – 8345 sayılı ilamıyla bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2007 gününde verilen dilekçe ile nama ifaya izin verilmesi ve üyelik kaydı yapılması istenmesi üzerine bozmaya uyalarak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 17.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 4.7.2006 gününde verilen dilekçe ile nama ifaya izin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 1.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.3.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümleri sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim etmediğini, ayrıca bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, dava konusu taşınmazın iskan ruhsatının alınmadığını öne sürerek sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şartın ve kira tazminatının tahsili ile iskân ruhsatı alınması amacıyla yükleniciye düşen bağımsız bölümün satışına izin verilmesini talep etmiştir....
- KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapı kullanma izin belgesi alınarak bağımsız bölümlerin teslimi gerekirken iskân ruhsatının alınmadığını ve yapı denetim ücretinin de davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, yapı kullanma izin belgesi alınması için yükleniciye ait 11 no’lu bağımsız bölümün satışı suretiyle nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, yapı denetim ücreti ile veraset ve intikal vergilerinin arsa sahiplerine ait olduğunu ve bunların ödenmemesi nedeniyle yapı kullanım izin belgesinin alınamadığını, sözleşme gereğince yükleniciye verilmesi gereken 11 nolu bağımsız bölümün verilmediğini ileri sürerek, asıl davanın reddi ile 11 no'lu bağımsız bölümün arsa sahipleri adına olan tapu kaydının iptali ile davacı yüklenici adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve 6100 sayılı HMK 355. maddedeki, kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve özellikle, davalı yüklenici sözleşme ile temin edilecek makine, ekipman ve malzemelerin montaj ve teminini de üstlenmiş olduğundan ve yanlar arasındaki sözleşmenin satım değil, eser sözleşmesi ilişkisi niteliğinde olduğunun anlaşılmasına; dava tarihi itibariyle davalı yüklenicinin yerine getirmekten kaçındığı montaj ve bakımı gerektiren bir hal olmayıp, nama ifaya izin istemli davanın ihtilâf ortaya çıkmadan erken açılmış bir dava olmasına ve yargılama sırasında sözleşmenin feshedildiğinin anlaşılmasına Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın...