Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması- indirilmesi davasına dair ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 09/06/2015 günlü ve ...sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 29/02/2016 günlü ve 2....sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 13.300 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2... sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır....

    Yoksulluk nafakasının 500.TL.ye yükseltilmesine, öte yandan davalı karşı davacı tarafından açılan nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK'nun 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Davacı enflasyon nedeniyle paranın alım gücünü kaybettiğini ileri sürerek yoksulluk nafakasının artırılmasını istemiştir....

      Dava, yardım nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesinin 2017/440 Esas sayılı dosyası nedeniyle derdestlik bulunduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalının, davacının kızı olduğu, Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2013/780 Esas sayılı dosyasıyla her yıl TEFE oranında artırılmak suretiyle 2.500,00 TL yardım nafakasına hükmedildiği, davacının davalının okulunu bitirip avukatlık stajını tamamlaması nedeniyle yardım nafakasının kaldırılması için dava açtığı görülmüştür. Davalı tarafın cevap dilekçesinde derdestlik iddiasına konu ettiği davanın davacı tarafça 22.07.2019 tarihinde Küçükçekmece 7....

      Tarafların ekonomik ve sosyal durumları gelir seviyeleri, yaşantıları, davalı- karşı davacı kadının babasından dolayı aldığı yetim aylığı dikkate alındığında, davalı-karşı davacı kadın için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması yasal şartlarının oluşmadığı ancam yoksulluk nafakası indirim yasal şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davacı-karşı davalı erkeğin, davalı- karşı davacı kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasının toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun düşmediği, nafakanın kaldırılması davası nafakanın indirilmesi talebini de içerdiği dikkate alındığında, davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları dikkate alınarak asıl davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekitği, İlk Derece Mahkemesince...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.06.2022 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusu üzerine .... Bölge Adliye Mahkemesi .......

        Aile Mahkemesi ise, davacının mükerrer olarak ödediğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iade edilmesine, haciz işleminin kaldırılmasına ilişkin talebi ile ilgili olarak, tarafların evlilik birliktelikleri sona erdiğinden, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması ya da indirilmesi hususunda açılmış bir dava bulunmadığından genel hükümlere göre araştırma yapılması ve karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlığın dayanağı nafaka olup, TMK’nun 2. kitabında yeraldığı anlaşılmakla, 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usüllerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Üsküdar 3. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Üsküdar 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, yasal süresi içerisinde vermiş olduğu temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuş, bu nedenle mahkemece temyiz harçları alınmadan dosya dairemize gönderilmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı kanunun 336/3 maddesine göre; adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir....

            Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmaması, davacının ise özel bir hastanede kardiyolog olarak çalıştığı, maddi durumu itibariyle davalıya nazaran çok daha iyi bir durumda olması nedeniyle, yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğinden söz edilmesi olanaklı bulunmamaktadır. Ne var ki, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilerek (çoğun içinde azında bulunduğu gözetildiğinde) yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılmayıp hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Oysa davalı kadının mali durumunda, çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının hükmedildiği duruma göre yoksulluğu azaltacak oranda iyileşme olmuştur.Bu durumda mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin azaltılması istemini de içermesi nedeniyle değişen duruma göre miktarın ileride yeniden değerlendirilebileceği de düşünülerek, hakkaniyet oranında indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu