WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 29.01.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı bir işte çalıştığını, gelirinin olduğunu, müşterek çocuk...in de evlendiğini belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece; tarafların mali ve ekonomik durumları ve tüm dosya kapsamından yoksulluk nafakasının arttırıldığı tarihten sonra tarafların mali ve ekonomik durumlarında her hangi bir değişiklik olmadığı, bu nedenle de talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....

        Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden ise; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının (farkının) dikkate alınacağı açıklanmıştır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir.6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde ön görülen kesinlik sınırı 2021 yılı için 5.880,00 TL'ye çıkarılmıştır. Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden, kaldırılması talep edilen ve mahkemece reddine karar verilen miktar (300,00 TL x 12 = 3.600,00 TL) kesinlik sınırının altında olup, ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında verdiği karar, HMK'nın 341/2. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; davalı ile ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/296 E.- 2006/225 K.sayılı ve 27/03/2006 tarihli ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını, davalının 2006 yılında Bağ-Kur'dan emekli olduğunu, yoksulluktan kurtulduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; emekli olabilmek için banka kredisi aldığını, halen bu kredi için kesinti yapıldığını, kira ödediğini, geçinmekte zorlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          Aile Mahkemesinin 20.01.2021 tarih, 2020/464 Esas ve 2021/29 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm tesisine. 1- Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, 2- Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile; Bursa 4....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacının, davalı lehine bağlanan aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarının 6.00,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; .../.... Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi yanı sıra yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

            Mahkemece ... davası niteliğindeki iştirak nafakasının kaldırılması davasında iştirak nafakasının kaldırılmasına karar vermesi gerekli ve yeterli olup ayrıca nafakanın resen kalkmış sayılacağının tespiti şeklinde tespit hükmü kurması doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde açık çelişkiler bulunduğu, hükmün açık olmadığı ve davacının talep sonucunu karşılayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca mahkeme gerekçesinin gerek kendi içerisinde gerekse de hüküm fıkrası ile çeliştiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu