İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli kararı ile asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin olağan dışılığını yitirdiğini, tarafların boşanmayı sağlamak için bu nafakayı ödemeyi kabul ettiğini...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Halil ve İsmail için aylık 100'er TL iştirak nafakasının, 25 TL azaltılarak her biri için aylık 75 TL'ye; davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL azaltılarak aylık 100 TL'ye indirilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, karşı davada iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin olup, bağımsız açılan nafaka davası niteliğinde değildir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince kadının çalışmaya başlaması nedeni ile 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedildiği, iştirak nafakasının kaldırılması yönünde ki talebin reddine karar verildiği, karşı davanın da kabulü ile 150 TL olan iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 500 TL'ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen hem yoksulluk nafakasının kaldırılması hem de iştirak nafakasının artırılan miktarı gözetildiğinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince bu husus tespit edilerek 16/06/2021 tarihli Ek Karar verilmiş ve davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir....
Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince kadının çalışmaya başlaması nedeni ile 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedildiği, iştirak nafakasının kaldırılması yönünde ki talebin reddine karar verildiği, karşı davanın da kabulü ile 150 TL olan iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 500 TL'ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen hem yoksulluk nafakasının kaldırılması hem de iştirak nafakasının artırılan miktarı gözetildiğinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince bu husus tespit edilerek 16/06/2021 tarihli Ek Karar verilmiş ve davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 24/03/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, kendi davasının reddi, iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı, karşı dava dilekçesinde iştirak nafakasının miktarının artırılması yanında çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden harç yatırmıştır. Davalı-karşı davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır....
Aile Mahkemesi'nin 2018/971 esas sayılı yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirir koşullar oluşmadığı gerekçesiyle birleşen davanı reddine karar verilmişse de; dosyada yapılan incelemede henüz yoksulluk nafakası hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 maddesi gereğince evlenmekle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Bu durumda davacı- karşı davalı erkeğin birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece birleşen davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün birleşen davanın reddine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,gelirler arasındaki farklılıklar,aradan geçen süre ,bu süreye nazaran çocuk Can lehine belirlenen iştirak nafakası ile ilgili artırım yapılmamış olması,davalının dosyaya yansıyan gelir durumunun çocuk Can'ın nafakasının kaldırılması ya da azaltılmasına ve çocuk Poyraz lehine nafaka ödemesine uygun-yeterli bulunmaması,davacının çocuk Can için bakım ve geçimine katkıda bulunma yükümlülüğünün devam etmesi, TMK 4.maddesi birlikte değerlendirildiğinde mahkemece yeterli-denetime açık-hükme elverişli-dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde çocuk Can lehine belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması ve diğer çocuk Poyraz için talep edilen iştirak nafakasının reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2015 (Pzt.) .......