WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, boşanma kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının arttırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir....

Bu bağlamda; davacının, çocuğu için yardım nafakası olarak ödemesi gereken nafakayı tedbir nafakası olarak ödemesi, ahlaki bir görevin yerine getirilmesi mahiyetinde olup, TBK'nın 78/2 gereğince geri istenmesi mümkün değildir. Buna göre; davacının davalı tarafından açılan yardım nafakası davası sonrasında, daha evvel hükmedilen ve icra kanalıyla ödenen tedbir nafakasının istirdatını talep etmesi, yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup; mahkemece, bu husus gözönüne alınmadan,yazılı şekilde icra dosyasına ödenen nafakanın iadesine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; ana babasından, öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için, belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Türk Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile; Kayseri 8.Aile Mahkemesinin 2020/26- 222 Esas ve Karar sayılı kararı ile davacı yararına hükmedilen aylık 500,00- TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak üzere aylık 300,00- TL artırılarak toplam 800,00- TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılmasına, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tarafların Kayseri 8.Aile Mahkemesinin kararının istinaf incelemesinden sonra Yargıtay 2....

      Aile Mahkemesinin 2017/526 Esas 2018/463 Karar sayılı kararı ile belirlenen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/12/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL artırılarak aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuklar Rumeysa Aslan, Büşra Nur Aslan ve Reyhan Aslan için nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı ve reddedilen iştirak nafakası artırım talebi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....

      Aile Mahkemesinin 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı yardım nafakası talepli dava dosyasının sonuçlanmasından 6 ay kadar sonra lisans diplomasını aldığını, söz konusu dava duruşmasının akabinde davacının, müvekkilinin 2.600,00 TL olan emekli maaşından 1.000,00 TL'sini kendisine verdiğini ve kendisinin mağdur olmadığını söylediğini ancak söz konusu davayı açtığını belirterek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davacı-davalı lehine 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı kararı ile verilen 400,00 TL yardım nafakasının söz konusu dava tarihinden itibaren 600,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, belirlenen nafakanın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

      Davada; 2009 yılından itibaren aylık 150 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 600 TL daha arttırılması, 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş; mahkemece 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde aylık 400 TL'ye yükseltilmesine ve yardım nafakası olarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosya içeriğinden; davacının 12.10.1992 doğumlu olup, eldeki artırım davasını vekili aracılığı ile 23.10.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2014 NUMARASI : 2014/4-2014/591 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden reddine, iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,...

            Davalının davacı lehine hükmolunan yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesine gelince; İlk hükümde davacı yararına hükmedilen yardım nafakası davacı tarafından istinaf edilmemiş, böylelikle ilk hükümdeki 1.000 TL’lik yardım nafakası miktarı davalı anne bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu husus gözetilmeden, ikinci kararda ilk hükümde belirlenen miktar aşılarak davacı yararına 1.300 TL yardım nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı tarafın bu hususa değinen istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının tamamının kaldırılmasına, davacı yararına 1.000 TL yardım nafakasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu