WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nafakasının 3.000,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası bağlandıktan sonra reşit olan Ali Eren'in iştirak nafakası kesildiğinden eğitiminin de devam ettiği, geliri olmadığı dikkate alınarak 3.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Enes lehine de aylık 1.500 TL yardım nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE; -Dava tarihinden itibaren başlamak kaydıyla aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacının öğrenim hayatı boyunca davacıya ödenmesine, 2- Hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK'in belirleyeceği ÜFE oranında arttırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili hükmün; yardım nafakası taleplerinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

    MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması-yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, davalı babanın .... için aylık ....000.00.- TL yardım nafakası ödemesine , ... için ödenen aylık 300.00.- TL iştirak nafakasının 600.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı, davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ..... için 300 TL tedbir nafakası ve müşterek çocuk ... için 375 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; somut olayda davacı ... tarafından talep edilen nafakanın, ergin olmasına rağmen eğitimine devam ediyor olması nedeniyle ana ve babanın eğitimi sona erinceye kadar bakmakla yükümlü olduklarından bahisle TMK 328/2 maddesi gereğince yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece tedbir nafakası şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davacı Fatma lehine boşanma davası sırasında hükmedilen 175 TL tedbir nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, reşid ancak zihinsel engelli H...B.. için hükmedilen 150 TL yardım nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine, reşid ancak kısıtlı Erol için hükmedilen 150 TL yardım nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi, dava ve talep edilmiştir. Birleşen dava da ise, davacı A.. Ö.., asıl dosya davacısı Fatma ve oğlu H.. B.. için ödediği nafakaların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile E.. Ö.. lehine hükmedilen yardım nafakasının Antalya 5.Aile Mahkemesi'nin 2011/1227 Esas sayılı dosyası ile kaldırıldığı gerekçesiyle E.. Ö.. hakkında açılan nafaka artırım davasının reddine, davacı F.....

          Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakası miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

            Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 364 vd. m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir. TMK.'nun 328. maddesine göre ana-babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....

            Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

            UYAP Entegrasyonu