"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DAZKIRI ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2013/196-2014/47 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı babadan almakta olduğu aylık 200TL iştirak nafakasının, reşit olması ile son bulduğunu; dava dışı anne ile birlikte yaşadığını, Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi olup üniversite sınavlarına hazırlık için dershaneye gittiğini belirterek; davalıdan aylık 500TL yardım nafakası tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; Uşak 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren davacı için aylık 1.500- TL. yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yardım nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;Yerel mahkemece verilen kararda nafaka miktarının yetersiz olduğunu, kararın kaldırılarak hükmedilen yardım nafakasının talepleri doğrultusunda artırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava yardım nafakasının artırılması (TMK.nun 328 ve 364/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin yeniden bir evlilik yaptığını ve bir çocuğu olduğunu, davacı ile boşanırken bir daireyi kendisine devrettiğini, davacının davasının reddine, hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen nafakaların günümüz şartlarına göre düşük olduğunu, bu nedenle kararın müvekkilleri lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yardım nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasıdır. Davacılar, hükmedilen yardım ve iştirak nafakaları miktarına yönelik, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....
Davacı vekili 28/09/2022 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve yardım nafakası miktarını aylık 3.000 TL olarak davalıdan tahsilini talep etmiş olup, belirlenecek yardım nafakasının her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın TMK. 364 maddesi gereğince kısmen kabulüne davacı lehine dava tarihi olan 24/12/2021'den itibaren aylık 1.900 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, dava tarihinden itibaren davacının aktüel ihtiyaçları için belirlenen aylık 900 TL tedbir nafakasının icra aşamasında mahsubu ile mükerrer ödeme yapılmamasına, belirlenen yardım nafakasının kesinleşmesinden itibaren her yıl TÜİK'in belirlediği TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır. Bunun dışındaki kimselerin nafaka verme yükümlülüğü yoktur. Yardım nafakası ilişkisinin tarafları; üstsoy, altsoy ve kardeşlerdir. Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. (TMK m. 365) Nafaka alacaklısı kişi, miras hukuku kuralları çerçevesinde ilk olarak kim ya da kimler kendisine mirasçı olacaksa öncelikle onlardan yardım nafakası talebinde bulunabilir....
Mahkemece, davalının TMK'nın 364/1 maddesi uyarınca nafakayla yükümlü olması sebebiyle tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile günün ekonomik koşulları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile aylık 450,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacı babanın, davalı oğlundan yardım nafakası talep etme hakkının bulunup bulunmadığı ve mahkemece hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası isteminden ibarettir. Davacının dava açıldığı tarihte Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencisi olduğu, annesi ve kardeşi Büşra ile birlikte yaşadığı, davacının gelirinin olmadığı, kardeşi Büşra'nın 350 TL yardım nafakası aldığı, davacının ve birlikte sakin diğer aile fertlerinin ihtiyaçlarının 3.kişilerin yardımı ile karşılandığı, davalı babanın emekli olup, 2.400,00 TL maaşının olduğu, yeni bir evlilik yaptığı, ayrıca davacının kardeşi Büşra'ya 350 TL yardım nafakası ödediği anlaşılmıştır. TMK'nın 328/2 maddesine göre, eğitimi devam eden reşit çocuğun eğitimi bitinceye kadar anne ve baba gücü oranında çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Tüm dosya kapsamından, dosyaya sunulan delillerden, öğrenci olan davacı lehine TMK'nın 328. Maddesi uyarınca yardım nafakası taktirinde bir isabetsizlik yoktur....
Sınıf öğrencisi olduğunu, geri ödemeli kredi aldığını, yetişkin bir kız öğrencinin aldığı kredi ile zaruri ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığını belirterek aylık ....000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının kendi yanına gelip kalabileceğini, her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, ancak başkaca bir yardım yapmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak aylık 200,00 TL eğitim nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 200 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....
Somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının mesleği ve belirlenen gelir durumu, asıl davacı ... üniversite eğitim hayatı, eğitim giderleri, yaşı, ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, yardım nafakasının niteliği, birleşen davanın davacısı müşterek küçük çocuk ... yaşı, ihtiyaçları, hastalığı ve tedavi giderleri, eğitim durumu ve eğitim giderleri iştirak nafakasının niteliği, aradan geçen zaman içerisindeki ekonomik göstergelerde ki değişim ve TÜİK'in yayınladığı UFE artış oranı nazara alındığında hükmolunan yardım nafakası miktarı ve artıralan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....