Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının iştirak nafakasının miktarı ve iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece iştirak nafakasının reddedilen kısmının yıllık tutarı 4.800 TL olup, karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve HMK'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararlar kesin nitelikte olduğundan, davacının iştirak nafakasının miktarı ve iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu birleşen tedbir nafakası davasında, takdir edilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 4.200,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 58.800,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Erkeğin istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince iştirak nafakası yönünden kadın aleyhine ... bir hüküm tesis edilmediğinden, kadının kesinleşmiş olan iştirak nafakası miktarına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen ilk hüküm sadece kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma(Yoksulluk ve İştirak Nafakası) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadın yararına hükmedilen 300 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli yoksulluk nafakası olduğunun, müşterek çocuk için hükmedilen 400 TL. nafakanın ise boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli iştirak nafakası olduğunun,hükmedilen nafakaların tedbir nafakası niteliğinde bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Boşanma davalarında vekalet ücretine boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre karar verilir....
Ancak, takip konusu boşanma ilamında alacaklı eş için hükmolunan tedbir nafakası hakkında karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devam edeceğine ilişkin bir karar verilmediğinden bu tedbir nafakası karar kesinleşinceye kadar hüküm ifade eder.Bu sebeple takip konusu yapılan tedbir nafakası ile ilgili olarak ilamın kesinleşme tarihi göz önüne alınıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak eş için istenen tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde sona ereceği dikkate alınmak sureti ile istenebilecek miktar tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk hüküm, davacı-davalı (kadın)'ın tedbir nafakası isteğinin reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma davacı-davalı (kadın) yararına hükmedilen tedbir nafakasına münhasırdır. Boşanma davası sırasındaki tedbir nafakası taleplerinin reddi halinde talep eden vekalet ücretiyle sorumlu tutulamaz. Bu husus nazara alınmadan, bozmadan sonra davalı-davacı lehine yeniden vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün vekalet ücretiyle İlgili bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Açıklanan sebeplerle kadının düzenli bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişki mevcut olduğundan, mahkemece kadının düzenli bir işi ve gelirinin olup olmadığı, var ise gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususlarında araştırma yapılması (TMK m. 175) gerekirken, eksik inceleme ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası yönünden davacı kadının ayrı yaşamakta haklılığı kanıtlanmıştır. Bununla birlikte yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasından, kadının çalışmadığı, geliri ve malvarlığının bulunmadığı belirtildiğine göre, bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2019 (Prş.)...
Bilen için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine,” ifadelerinin çıkarılarak yerine " dava tarihinden itibaren davacının kendisi için ve müşterek çocuk ......... Bilen için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine" ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 09.....2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan 24.30.TL.Peşin...