Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı kadın cevap dilekçesinde erkeğin davasının reddine, davanın kabulü halinde ise; kendisi için aylık 1.500 TL ve müşterek çocuk için aylık 1.000 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Ön inceleme duruşmasında da talep ettiği nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olduğunu açıklamıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davalı kadının kendisi için talep ettiği nafakanın, boşanma kararından sonra da devam etmesine yönelik talebi "yoksulluk nafakası" anlamındadır. Davalı kadının kendisi için boşanma kararı sonrasında devam edecek şekilde talep ettiği nafakayı tedbir nafakası olarak adlandırmış olmasının, kadının dilekçeler teatisi aşamasında usulünce yoksulluk nafakası isteğinin bulunmadığı şeklinde yorumlanması usul ve yasaya aykırıdır....
Aile Mahkemesinin 30/06/2021 tarih, 2020/629 Esas, 2021/554Karar sayılı kararının tedbir/yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminata ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı-karşı davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)-Müşterek çocuklar Riham ve Suhip lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak DEVAMINA,...
kararı ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir....
, müşterek çocuklar için ise 500'er TL tedbir/iştirak nafakası ile 20.000- TL maddi, 20.000- TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
şeklinde yeniden hüküm kurulmuş, davalı kadın bu karara karşı temyiz talebinde bulunmuştur. 1- İlk derece mahkemesince, “Davalının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir....
TMK'nun 328. maddesinde, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyetinin onun reşit olmasıyla sona ereceğinin, küçük reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği açıklanmıştır. Somut olayda; iştirak nafakası alacaklısı T3 11.11.2000 doğumlu olup 11.11.2018 tarihinde 18 yaşını ikmal ederek reşit olduğundan, bu tarihte iştirak nafakası son bulmuştur....
ve aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası - Boşanma - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından eksik inceleme, bağımsız tedbir nafakası miktarları, kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı ile kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na...
Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364). Somut olayda, davacı F...E...'nın davalının kızı olduğu, F... E...'nın 27.03.1995 doğumlu olup, 16.09.2013 dava tarihi itibariyle 18 yaşından büyük ve reşit olduğu, F... E... lehine iştirak nafakasının artırımının talep edildiği ancak TMK.328/1.maddesi gereği, iştirak nafakasının, çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, davalı babanın çocuğa bakma mükellefiyeti çocuğun reşit olmasıyla sona ereceğinden; mahkemece, davacı F... E......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili 18.09.2012 günlü duruşmada tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacının yoksulluk nafakası isteği hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir (HMK.26 md.) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2015(Çrş.)...