WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

belirtildiği şekilde düzeltilmesine, asıl dava tarihinden itibaren ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, birleşen davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası birleşen davada ortak çocuk ... yönünden tedbir nafakası isteminin reddine, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, hükmolunan tazminat ve nafaka miktarı, aleyhine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının hiç bir gelirinin ve mal marlığının bulunmadığı, geçimini babasının temin ettiği ve kendisi de yoksulluğa düşeceği için lehine yoksulluk nafakası hükmedildiği anlaşılmaktadır. Boşanmakla yoksulluğa düşeceği kabul edilen davacı kadın, iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı, ... 31.03.2016 tarihli dilekçesiyle kusur belirlemesine yönelik temyizinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kusur belirlemesine yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı, ... 31.03.2016 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Davalı-davacının süresinde olmayan yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacı-davalının açık muvafakati veya usulünce yapılmış ıslahda söz konusu değildir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı kadının emekli olup 1300 TL emekli maaşı aldığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının emekli olduğu buna karşılık davalı erkeğin ise emekliliğinin yanında ayrıca esnaf olup Bafra'da lokanta işi ile uğraştığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 22.02.2016 tarihli bozma kararında, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde sadece tedbir nafakası talep ettiği halde mahkemece talep aşılarak takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, “takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına” şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2019 (Çrş.)...

                Ancak davada, davacı eş ayrı yaşama hakkı bulunduğunu ileri sürerek kendisi ve yanında kalan müşterek çocukları için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir. Bu itibarla mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu müşterek çocuklar için "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 ve 3. bentlerindeki “iştirak nafakası” ifadeleri çıkarılarak yerlerine “tedbir nafakası” ifadesinin ayrı ayrı yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 42.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.04. 2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında yazılı bulunan “200 TL yoksulluk nafakası ile 175 TL ve 150 TL iştirak nafakası" rakamlarının silinerek yerine sırası ile “150 TL yoksulluk nafakası ve her iki çocuk için ayrı ayrı 125'er TL iştirak nafakası” rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.10.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası talep etmiştir. Davalının süresinde olmayan yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacının açık muvafakati bulunmadığı gibi davalı tarafından usulünce yapılmış ıslah da sözkonusu değildir....

                      UYAP Entegrasyonu