Hukuk Dairesi 05/03/2020 tarihli 20212019/1180 E 2020/749 K sayılı ilamı ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, taraflarca karar ilamının temyiz edildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 02/11/2020 tarihli 2020/4002 E 2020/5193 K sayılı ilamı ile davacı kadının dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi ile tedbir nafakası talep ettiği ,yoksulluk nafakası talebi olmadığından yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu , bozma sonrası Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Hukuk Dairesi 05/03/2020 tarihli 20212019/1180 E 2020/749 K sayılı ilamı ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, taraflarca karar ilamının temyiz edildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 02/11/2020 tarihli 2020/4002 E 2020/5193 K sayılı ilamı ile davacı kadının dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi ile tedbir nafakası talep ettiği ,yoksulluk nafakası talebi olmadığından yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu , bozma sonrası Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası çocuk için getirilmiş bir haktır. Miktarını belirlemede hakim özgürdür. Çocuk ana ve babasına karşı da korunmalıdır. Çocuk kendisi için yetersiz iştirak nafakası isteyen ana ya da babasına karşı da korunmalıdır. İştirak nafakası isteği bağlı bir hak bile değildir. Çünkü "kendiliğinden" verilir. Aile mahkemesi bu konuda tam yetkilidir. İştirak nafakasında istek aşılamaz şeklindeki değerli çoğunluğun görüşüne açıkladığım sebep ve düşüncelerle katılabilme olanağım bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat istekleri, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden, davalı kadın tarafından ise, tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tahkikat aşamasında velayet altında bulunan müşterek çocuklar için iştirak nafakası talebinde bulunmuş mahkemece isteğin süresinde yapılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davacı kadının, ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafın, bu isteğe açıkça muvafakatı bulunmamaktadır. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Açıklanan nedenlerle, davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2016 (Çrş.)...
Bozmaya uyulduktan sonra davacı-davalı (koca)'nın “atipik psikoz” rahatsızlığı sebebiyle hukuki ehliyetinin kısıtlanmış olması, yoksulluk nafakası ile ilgili sorumluluğunda etkili değildir. Çünkü yoksulluk nafakasını tayinde, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK. m. 175/2) Bu nafakayı talep edenin kusurunun daha ağır olmaması yeterlidir. Bu husus da, uyulan bozma kararıyla tespit edildiğine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş olan kadın yararına, kocanın mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmelidir. Bu yön nazara alınmadan “kısıtlanmış olması sebebiyle kocaya kusur izafe edilemeyeceğinden” bahisle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına açıklanan sebeple katılamıyorum. ......
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi gereğince, davalı kadının karar düzeltme talebinin yoksulluk nafakası yönünden KABULÜNE, Dairemizin 05.04.2016 tarih 2015/22611 esas, 2016/6765 karar sayılı onama kararının davacı erkek yararına takdir edilen yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına ve hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin olarak BOZULMASINA, davalı kadının yoksulluk nafakası dışında kalan karar düzeltme taleplerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.03.04.2017 (Pzt.)...
tedbir nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş, karar Dairemizin 2016/23257 esas ve 2018/10074 karar sayılı ilamı ile davanın reddinin hatalı bulunması sebebiyle bozulmuş, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden onanarak kesinleşmiştir....
Davacı erkek vekili tarafından 27.08.2019 havale tarihli dilekçe ile gerekçeli kararın 3 nolu hükmünde iştirak nafakası yazılacağı yerde maddi hata sonucu yoksulluk nafakası yazıldığını, boşanma protokolünde o nafakanın da iştirak nafakası olarak düzenlendiğini,yazım hatası yapıldığını, 3 nolu hükümdeki yoksulluk nafakası ibaresinin iştirak nafakası şeklinde düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 19.9.2019 tarihli tashih şerhi ile gerekçeli kararın 3 nolu bendindeki yoksulluk ibaresinin iştirak olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304/1 maddesinde "Hükümdeki yazı ve hesap hatası ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü yer almıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....