"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası, kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davası (TMK md 197) ile birleştirilmiş, mahkemece erkeğin boşanma davasının kabulüne, birleşen tedbir nafakası davasının ise, boşanma dosyasında tedbire karar verildiğinden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine verilen vekalet ücrcti yönünden temyiz edilmiştir....
Bu nedenle TMK 166/1. maddesine dayalı asıl davanın kabulü usul ve kanuna aykırı ise de, bu husus temyiz kapsamı dışında bırakıldığından bozma sebebi yapılmamış ve eleştirmekle yetinilmiştir. 3- Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre, kadının asgari ücret düzeyinde geliri olduğu, temyiz dilekçesinin ekindeki belgelerden ise temyiz incelemesi tarihinde işten ayrıldığı/çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden(re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....
O halde, davalı (kadın) yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
-TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirtmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,iştirak nafakasının 500.00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2012 doğumlu ortak çocuklar ... ve ... ...’nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
2- Mahkemece verilen ilk hükümde, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve ziynet eşyası alacağı taleplerinin reddine karar verilmiş, taraflarca temyiz edilen hüküm Dairemizin 16.03.2017 tarih 2015/23440 Esas - 2017/2855 Karar sayılı ilamı ile; kusur belirlemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve vekalet ücreti yönlerinden bozulmuş, karar düzeltme kanun yoluna başvurulmaması ve mahkemece bozma ilamına uyulması ile ilk hükmün diğer bölümleri kesinleşmiştir....
GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma, karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece verilen karar yoksulluk ve iştirak nafakalarına ilişkin hükümler dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece, kadın için aylık 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için 400'er TL iştirak nafakası takdir edilmiş, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda sadece erkeğin tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak hüküm kurulması gerekirken, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği anlaşılan tedbir nafakası (TMK. m.169) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) yönünden de yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30.10.2018 (Salı)...
Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı - davacı erkeğin ispatlanan herhangi bir kusuru bulunmayıp, kadın tam kusurlu olduğundan, davacıdavalı kadın lehine yoksulluk nafakası (TMK m. 175), maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2018 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından taraflarca evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış, mahkemece, kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ile boşanmalarına karar verirken davacı kadının yoksulluk nafakası talebini kadının daha kusurlu olması sebebiyle reddine karar verilmiştir....