Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2013 ESAS-KARAR NO : 2013/134-2013/623 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve iştirak nafakası yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla manevi tazminat ve iştirak nafakası miktarı ile reddedilen nafaka istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK, md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3). malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264...
Davacının davası TMK'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası talebi niteliğinde olup, TMK'nun 169. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası niteliğinde değildir. TMK'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası talebinde, ayrı yaşamda haklı olduğunun ispatı zorunlu olduğundan, davacı vekilinin bu istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan; ilk derece mahkemesince müşterek çocuklar lehine istenilen tedbir nafakasının usulden reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2018/1125 ESAS-2020/257 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, kendisi için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek yararına 50.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
(TMK md.197) Davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, tarafların bir süredir fiilen ayrı yaşadığı, davacı kadın yönünden tedbir nafakasının şartlarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine takdir edilen nafaka miktarının yerinde olduğu, kararın usul ve uygun olduğu anlaşılmakla davacının nafakanın reddedilen kısmına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacının nafakanın miktarına, davalının velayete yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalının nafakaya yönelik istinaf dilekçesinin ise HMK'nın 341/2. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir....
Dava, TMK'nun 364 ve 365. maddelerinde düzenlenmiş olan yardım nafakası istemine ilişkindir. Anılan yasal düzenlemeler incelendiğinde; Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK md 364/1). Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir (TMK. md 365/2). Nafakanın, nafakayı ödemekle yükümlü olan kişilerin bir veya birkaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir (TMK. md.365/3). Açıklanan yasal düzenlemede belirtilen yoksulluk kavramına ise Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 gün 1998/656 E. 1998/688 K. sayılı ilamı ile açıklık getirilmiş ve “...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların” yoksul kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 04/07/2014 ESAS-KARAR NO : 2014/39-2014/366 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından nafaka, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kısmen kabul edilen tedbir nafakası ve tasararuf yetkisinin sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197), değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....
Aile Mahkemesi'nin 2010/119 esas, 2010/1053 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası (TMK m. 197) davasında verilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı kadın süresinden sonra 10.02.2015 tarihli dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceği yerde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tedbir nafakasının miktarı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece ilk kararda davacı kadın yararına hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının çok olduğundan bahisle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise davacı kadın lehine 600.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Eşlerden birisi fiili ayrılık sırasında tedbir nafakası isteminde (TMK m.197) bulunması halinde, tedbir nafakası miktarı belirlenirken, hakim tarafların fiilen bir aradayken sürdürdükleri yaşam seviyesini gözetmek zorundadır. Bu ilke dikkate alındığında, bozma sonrası hükmedilen tedbir nafakasının miktarı bozmanın amacına uygun olmayıp, azdır....