Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11. Aile Mahkemesince "boşanma davasının kabulü ile davalının tedbir nafakası talebinin reddine" dair verilen 12.05.2011 gün ve 2009/1675 E., 2011/653 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2....

    Açıkladığım sebeple boşanma davasından sonraki olayları maddi tazminat açısından kusur değerlendirmesine esas alma yönündeki düşünceye Türk Medeni Kanununun 184. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun hükümleri karşısında katılabilmem olanaklı değildir. 2-Yoksulluğa düşecek eşin yoksulluğa düşmesi olgusu dava tarihi değil de kararın kesinleşmesi tarihi itibarıyla gerçekleşmelidir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, ...2008,s.1043) Yoksulluk nafakası isteyen eşin evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığı anlaşılmakla bu gerekçe ile yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekir. Açıkladığım sebeple bu konuda da değerli çoğunluğun düşüncelerine katılma olanağım yoktur....

      Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır....

        (erkeğin boşanma davasına yönelik) bentlerin kaldırılmasına karar verilmiş, erkeğin boşanma davası yönünden yeniden hüküm kurularak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçe kısmında erkeğin, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 3. bendinin yoksulluk nafakası yönünden ve 4. bendinin kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesi hükmünün kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik bölümleri kaldırılarak yeniden bu yönlerden hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece;''...Tarafların ... mahkemesinin ... karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk Anıl'ın velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacının yoksulluk nafakası talebinin red edildiği, kararın 24/01/2003 tarihinde kesinleştiği, iş bu davamızın dava tarihinin 26/10/2015 tarihi olduğu anlaşılmıştır. TMK'nun 178. Maddesi uyarınca evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar denilmektedir. Yoksulluk nafakasının red edildiği ve boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde yoksulluk nafakası talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına ilişkin talep red edilmiştir, Kaldı ki davacı kadın çalışmaktadır, tarafların mali ve içtimai durumlarında boşanma kararının verildiği tarihe göre önemli bir değişiklik olmamıştır. Müşterek çocuğa gelince geçen süre içerisinde çocuk ./.. -2- büyümüş, masrafları artmıştır....

            DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ......

              Bir başkasıyla birlikte yaşayan kadının yoksulluk nafakası talebi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup dürüstlük kuralına da aykırıdır (MK. md.2). Bu sebeple hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerektiğin düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                Mahkemece, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ancak davalı-karşı davacı kadının davaya cevap dilekçesinde istediği maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun175.maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174.maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. Dava veya karşı dava olarak istenilmesine gerek yoktur. Bu yön gözetilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Ayrıca boşanma ilamının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir. TMK'nın 169.maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Aynı Yasa'nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir. Boşanma davası içerisinde TMK'nın 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Somut olayda; takibe konu Kadıköy 3....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılan incelemede; Dava; boşanma davasından sonra açılmış tedbir/ yoksulluk nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Boşanma davasında nafaka ve tazminat istenmemiş olması, sonradan istenmesine engel değildir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da kullanılabilir ve zamanaşımı def'iyle karşılanmadıkça her zaman açılabilir (TMK md. 178). Boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası isteğinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur....

                  UYAP Entegrasyonu