Davalı-davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerine yönelen istinaf isteminin incelenmesinde ise; davalı-davacı kadının birleşen boşanma davasında cevaba cevap dilekçesi ile kendisi lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası talebi ile yıllık arttırım isteği bulunmasına rağmen, mahkemece davalı-davacı kadının bu hususlarda talebi bulunmadığından bahisle iştirak ve yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi yerinde değildir. Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olan davalı-davacı kadın yararına TMK’nın 175. maddesi koşulları oluşmaktadır. Yine TMK'nın 182. maddesi uyarınca velâyeti anneye verilen müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/11/2014 NUMARASI : 2013/396-2014/806 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk lehine iştirak nafakası hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadın dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinde bulunmuş, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerini de bildirmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece; açılan bu tedbir nafakası davasından sonra yargılama aşamasında davalı tarafından 08.03.2010 tarihinden boşanma davası açıldığını, boşanma davasında da tedbir nafakasına hükmolunabileceği gerekçesiyle, dava tarihi olan 12.11.2009'dan boşanma davasının dava tarihi olan 08.03.2010 tarihine kadar talep gibi davacı için 200 TL, müşterek çocuk için 150 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur.Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar tedbir nafakasına hükmolunması yerinde değildir. Zira, boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilip edilmediği araştırılmadığı gibi boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılamamaktadır. Boşanma davasında, TMK. 169.maddesine göre ancak geçici olarak tedbir nafakasına hükmolunabilir. Boşanma davasında, geçici tedbir nafakasına hükmolunsa bile eldeki tedbir nafakası daha önce açıldığından icra müdürlüğünce bağımsız olarak açılıp sonuçlanan tedbir nafakası nazara alınır....
Aile Mahkemesince, 2013/499 esas sayılı boşanma davası sonucunda 28.11.2013 tarihinde tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, kararla müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığı, çocukla davalı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesis edildiği, tarafların karşılıklı olarak nafaka talebi bulunmadığından bu hususta karar tesis edilmediği görülmektedir. Boşanma kararı, 14.01.2015 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava boşanma kararı henüz kesinleşmeden 13.03.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı, eldeki davada boşanma davasının karara bağlanmasından sonra gelişen olaylara dayandığına göre, boşanma kararında yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme bu dava bakımından "derdestliğe" esas alınmaz. Öte yandan, davacının velayetine bırakılan çocuk için iştirak nafakası talebi bakımından da, boşanma davası derdest sayılamaz. Davacı, boşanma davasında çocuk için iştirak nafakası talep etmemiş olsa bile, bu durum sonradan nafaka talebinde bulunmasına mani olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm koca tarafından; tazminatlar ve vekalet ücreti, kadın tarafından ise; yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile bağımsız olarak açılan "tedbir nafakası" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, bağımsız açılan nafaka davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....
Boşanma davası sırasında talep edilen yoksulluk nafakası, boşanmanın fer’î niteliğinde olduğu için boşanmanın gerçekleşmesi şarttır. 18. Dolayısıyla yoksulluk nafakasının talep edilebilmesi için boşanma olgusunun gerçekleşmesi arandığından, yoksulluğun doğup doğmayacağı da boşanmanın gerçekleşeceği dönem itibariyle incelenmelidir. Zira yoksulluk nafakası, boşanmanın kesinleştiği tarihten sonraki dönem için geçerlidir. Diğer bir ifadeyle yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte hüküm ifade edeceğinden, talepte bulunan eşin, boşanma hâlinde yoksulluğa düşmüş veya düşecek olması gerekir. Aksi takdirde, yeterli ve sürekli geliri olan eş yararına yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilemez. Zira yoksulluk nafakasının amacı, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan ve boşanmada daha fazla kusuru bulunmayan eşin, asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; erkeğin reddedilen karşı boşanma davası, kadının kısmen kabul edilen tedbir nafakası davasına, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nun 197/2 m.sinde düzenlenen boşanma davasından müstakil tedbir nafakası talebine ilişkindir. Karşı dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....