Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan ve yine kadının açtığı asıl tedbir nafakası dava dosyası üzerinde birleştirilen boşanma davasında erkek tarafından açılan karşı boşanma davası ile ilgili karşılık dava harcı yatırıldığına ilişkin makbuza dosya içerisinde rastlanmamıştır. O halde; davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan karşı boşanma davasından harç alındı ise makbuzunun dosya içerisine alınması, harç alınmadı ise durumun bir tutanakla tespit edilerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2018 (Çrş.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi - Manevi Tazminat :Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararından sonra açılan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir. Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan "fiili ayrılık" sebebiyle boşanmalarına karar verildiği görülmektedir. Dosyada yer alan boşanma kararının gerekçesi tazminat taleplerinin haklılığını denetime imkan vermemektedir....

        Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararının yanlış, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu, aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının bu yönlerden kaldırılmasını istemiştir....

        Mahkemece her iki boşanma davasında da, bu davaların esasını oluşturan boşanma talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı boşanma davası ile, kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı birleşen boşanma davası için ayrı ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda ayrı ayrı değerlendirme yapılması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar birlikte değerlendirilip tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi ve manevi tazminatlar ile, yoksulluk nafakası konularında, her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....

        Tarafların evlilik süresi dikkate alındığında mahkemece boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için toplu yoksulluk nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmış ise de toplu yoksulluk nafakası takdir edilirken takdir edilen aylık yoksulluk nafakası tutarının belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının da yeterli bulunmadığı anlaşıldığından davalı davacı kadının toplu yoksulluk nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davalı davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın m.175 ve m.176 uyarınca aylık 500 TL'den iki yıllık toplam 12.000 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Yoksulluk Nafakası-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarları ve tedbir taleplerinin mahkemece karar verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.09.2015 günü davalı-davacı ... ile vekili Av. ....geldiler. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların delil listelerinde bulunan ve incelemesine gerek görülen ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımlarına göre davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve birlik görevini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; davacı-karşı davalı kadının ayrı yaşamakda haklı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davacı-karşı davalı kadının boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istediği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise; boşanma hükmü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının yoksulluk nafakası isteğinin bulunmaması sebebiyle hüküm fıkrasında "koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine", kararın gerekçe kısmında ise "tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına" denilmesinin sonuca etkili olmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu