AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/267 ESAS, 2020/78 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/ İndirilmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı tarafça müşterek çocuk Ecem için ödenen iştirak nafakasının indirilmesi davası açılmış, daha sonra davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi takdirde indirilmesi talepli açılan davanın birleştirilmesine karar verilmiştir....
gerektiği iddialarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, murisin, ortağı olduğu şirkete olan borcunun veraset ve intikal vergisi matrahından indirilmesi gerektiği yönündeki iddia ile ilgili olarak, mirasçılar tarafından verilen beyannamelerde böyle bir borcun bulunduğuna dair beyanda bulunulmadığı, buna karşılık 7338 sayılı Kanun'un 12. maddesinde murisin borcunun matrahtan indirilmesi için bunların ihticaca salih belgelerle birlikte beyan edilmesinin bir şart olarak öngörüldüğü, diğer yandan böyle bir bildirim yapılmaması durumunda idarenin bu borçların gerçekliğini araştırma imkanı da kalmayacağından bu iddianın hukuka uygun olmadığı; fazladan beyan edildiği iddia olunan 17 adet taşınmazın matrahtan indirilmesi gerektiği iddiasıyla ilgili olarak, davacı tarafından 15/02/2013 tarihinde verilen beyannamede toplam 8.243.890,48 TL değerinde 62 adet taşınmaz beyan edildiği, 16/12/2013 tarihinde verilen düzeltme beyannamesinde ise daha önce murise ait olduğu beyan edilen 5 adet taşınmazın...
gerektiği iddialarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, murisin, ortağı olduğu şirkete olan borcunun veraset ve intikal vergisi matrahından indirilmesi gerektiği yönündeki iddia ile ilgili olarak, mirasçılar tarafından verilen beyannamelerde böyle bir borcun bulunduğuna dair beyanda bulunulmadığı, buna karşılık 7338 sayılı Kanun'un 12. maddesinde murisin borcunun matrahtan indirilmesi için bunların ihticaca salih belgelerle birlikte beyan edilmesinin bir şart olarak öngörüldüğü, diğer yandan böyle bir bildirim yapılmaması durumunda idarenin bu borçların gerçekliğini araştırma imkanı da kalmayacağından bu iddianın hukuka uygun olmadığı; fazladan beyan edildiği iddia olunan 17 adet taşınmazın matrahtan indirilmesi gerektiği iddiasıyla ilgili olarak, davacı tarafından 15/02/2013 tarihinde verilen beyannamede toplam 8.243.890,48 TL değerinde 62 adet taşınmaz beyan edildiği, 16/12/2013 tarihinde verilen düzeltme beyannamesinde ise daha önce murise ait olduğu beyan edilen 5 adet taşınmazın...
Somut olayda; Davacının davasındaki iki talebi birbirlerinden farklı niteliktedir.Bunlardan nafakanın indirilmesi talebi reddedilmiş,kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ise kabul edilerek hüküm tesis edilmiş ve her iki talebin esası istinaf başvurusunda bulunulmayarak kesinleşmiştir....
Tüm bu bilgiler ışığında somut irdelendiğinde; mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verdiği, her iki tarafın da hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizce yalnızca iştirak nafakası yönünden hükmün bozulduğu, mahkemece, bozmaya uyma kararı verilmesiyle birlikte, birleşen dosyanın davacısının nafakanın kaldırılması/indirilmesi isteminin reddine yönelik hükmün yoksulluk nafakası açısından kesinleştiği ve davacı (birleşen dosyanın davalısı) yönünden usuli müktesep hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece; bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma kapsamında olmayan yoksulluk nafakası yönünden de usuli müktesep hak kuralına aykırı olacak şekilde yeniden değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmesi ve yoksulluk nafakasının indirilmesi yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/504 ESAS - 2021/366 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın indirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 15.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili 16.03.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2016/226- 243 E.K sayılı kararı ile boşandıklarını müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verilerek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00'er TL olmak üzere toplam 600,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, İzmir 27....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2021/173 ESAS - 2021/690 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakasının İndirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda;Torbalı 1.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; katılım nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir....
’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasından TCK’nin 87/3, 29, 62 ve 50. maddelerinin uygulanmasına dair kısmın çıkartılarak yerine “sanık hakkında TCK’nin 86/1, 86/3-e maddeleri ile bulunan 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK’nin 87/3. maddesi ile (1/6) oranında arttırılması ile 1 yıl 9 ay hapis cezasına, TCK’nin 29. maddesi ile (½) oranında indirilmesi ile 10 ay 15 gün hapis cezasına, TCK’nin 62. maddesi ile (1/6) oranında indirilmesi ile 8 ay 22 gün hapis cezasına, TCK’nin 50/1-a maddesi ile günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevrilerek 5240 TL adli para cezasına hükmolunmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
I- Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 142/2-h, 143, 168/1. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilmesi sırasında cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 13 ay eksik hapis cezası aleyhe temyiz sebebi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, şirket aktifinde iki tam yıldan daha uzun süredir kayıtlı bulunan iştirak hissesinin satışından doğan zararın tamamının kurum kazancından indirilmesi gerektiği düşüncesiyle ihtirazi kayıtla verilen 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine ihtirazi kayıt dikkate alınmaksızın yapılan kurumlar vergisi tahakkukunda gider olarak dikkate alınmayan iştirak hisse zararının %75'ine isabet eden kısmının iptali istenilmiştir....