Somut olayda davacı kadın yoksulluk nafakasının arttırılmasını talep etmiş, kadının davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 1700 TL arttırım yapılarak, aylık 1800 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 3500 TL olmasına hükmedilmiştir. Davalı erkek aleyhine hüküm altına alınan yoksulluk nafasında yapılan bir yıllık artış miktarı (20.400 TL) göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince verilen karar kesindir. Bu nedenle erkeğin yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı erkeğin yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2021 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının iştirak nafakasının miktarı ve iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece iştirak nafakasının reddedilen kısmının yıllık tutarı 4.800 TL olup, karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve HMK'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararlar kesin nitelikte olduğundan, davacının iştirak nafakasının miktarı ve iştirak nafakası davasında lehine hükmedilen vekalet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, velayetin değiştirilmesi ve davalı kadın lehine boşanma davası ile bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açmış, mahkeme ilk kararında davayı reddetmiş, Dairemizin 05.05.2016 tarihli 2016/8485 Esas - 2016/9226 Karar sayılı ilamı ile velayetin değiştirilmesinin reddine ilişkin karar onanmış, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talep yönünden harç yatırılmadığından bozulmuş, bozma ilamına mahkemece uyulmuş, davacı tarafından eksik harç tamamlanmış, mahkemece nihai kararda davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davasının reddine karar verilmiştir....
Mahkemece 1-Yoksulluk nafakası arttırılması yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile daha önce hükmedilen 250 TL yoksuluk nafakasına ilaveten dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100 TL yoksulluk nafakasının arttırılmasına, 2- İştirak nafakası yönünden açılan davanın kabulü ile dava önce hükmedilen 150 TL iştirak nafakasına ilaveten dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 TL iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmiş , hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 350 TL ye yükseltildiğinin ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 350 TL'ye yükseltildiğinin hükme eklenmesinin yerel mahkemece düzeltilecek bir eksiklik olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.09.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
Velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin sonucuna bağlı feri bir taleptir. Davacının feri nitelikteki iştirak nafakasının kaldırılması talebi, ayrıca harç ödenmesini gerektirmemektedir. Hal böyle olunca, davacının velayetin değiştirilmesine karar verilen çocuk ... yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2013/342-2014/696 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı ve ortak çocuk için ödenen nafakaların yetersiz olduğunu ileri sürerek; aylık 50.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 850.00.- TL ye, aylık 50.00.- TL olan iştirak nafakasının 600.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmadaki beyanında; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,yoksulluk nafakasının aylık 250.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
verilen kararda davalı- karşı kadının ödenmekte olan yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddinin ise toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda davalının tüm, davacının hükmedilen iştirak nafakasının artış miktarının azlığına dair istinaf başvurularının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış miktarının düzenlenmemesine dair istinaf başvurusu yönünden ise; iştirak nafakasına hükmedilen ilk ilamda tarafların anlaşmaları uyarınca hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda % 10 oranında artacağına dair bir düzenleme bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde ise artışın TÜİK tarafından açklanan ÜFE oranında yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu kapsamda hükmedilen iştirak nafakasının TMK.nun 184/4. maddesi uyarınca gelecek yıllarda ne miktarda artacağının ve ödeneceğinin düzenlenmesi gerekmektedir. İlk ilamda karar verilmiş olan % 10 artış çocuğun giderlerini karşılamada günün ekonomik koşulları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde yetersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 1.500,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının kira ödemeye başladığını, kanser tedavisi gördüğünü, masraflarının arttığını, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 6.000,00 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının nafakanın indirilmesi talebinin kabulü ile, .....Aile Mahkemesi'nin ....sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 500'er TL iştirak nafakasının aylık 450'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir....