Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı/birleşen dosyanın davalısının iştirak nafakasının artırılmasına yönelik davasının reddine, davalı/birleşen dosyanın davacısının iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye; 2.500,00 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı (birleşen dosyanın davalısı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (birleşen dosyanın davalısı) vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili cevabında ve karşı davasında, davacıya birçok taşınmazın miras yoluyla kaldığını, davacının kira gelirleri olduğunu, yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek asıl davanın reddini ve karşı davası ile yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ve karşı davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hükmü davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı- karşı davalı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, iştirak nafakasının 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalının iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Birleşen nafaka dosyasında 22.10.2013 tarihli ara karar ile, davalı-davacı erkek lehine 400 TL tedbir nafakasının davacı-davalı kadından, 250 tedbir nafakasının ise davalı (ortak çocuk) Ferah'tan alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir. Ara karara atfen verilen hükümde ise "Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/356 esas sayılı dava dosyası ile mahkememizde birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonucunda, davacı H.. B.. hakkında Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/356 esas sayılı dosyası ile 22.12.2013 tarihli ara kararı gereği bağlanan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra Türk Medeni Kanununun 364. maddesi gereğince aylık 500 TL yardım nafakasının davalı F. B.'dan alınarak davacı H.. B..'a verilmesine" şeklinde karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2017/381 ESAS-2020/681 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; velayeti davalı annede olan müşterek çocuk için Antalya 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/174 esas ve 2016/293 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 450,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, aksi halde aylık 100,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 550,00 TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davalı/k.davacının boşandıktan sonra çalışmaya başladığı bu nedenle yoksulluğun ortadan kalktığı gerekçesiyle davacı/k.davalının davasının kabulü ile davalıya boşanma ilamıyla bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davalı/k.davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebinin reddi ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/780 KARAR NO : 2022/2716 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAL ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2017/326 ESAS-2021/410 KARAR DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 5. Aile Mahkemesinin 2013/498 esas ve 2014/492 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti davacı kadına verilen müşterek çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek hükmedilen iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı 26/10/2006 tarihli kararı ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakasının 500 TL artırılarak dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tahsilde tekürrür oluşturmamak kaydıyla 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 750 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden aydan itibaren TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı kadının, ilk olarak 30.01.2006 tarihinde tedbir nafakası talepli davada .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm 27.12.2006'da kesinleşmiştir....
Davalı – birleşen dosya davacısı dilekçesinde; müvekkilinin yoksulluğunun ortadan kalkmadığını, davacının şoför olarak çalışmaya başladığını, maddi durumunun iyi olduğunu savunarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ve birleşen davasında ise boşanma davasında belirlenen 200 yoksulluk nafakasının 600 TL’ye ve 150 TL iştirak nafakasının 500 TL’ye çıkarılmasını ve her yıl enflasyon oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davalı- birleşen dava davacısının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine, müşterek çocuk için daha önce aylık 150 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
na göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekirken, mahkemece; karar tarihinden itibaren nafakaya hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1. bendinde yer alan; "... yoksulluk nafakasının aylık 400 TL arttırılarak karar tarihinden itibaren aylık 900 TL olarak belirlenmesine...", ve 2. bendinde yer alan; "... iştirak nafakasının aylık 1.100 TL arttırılarak karar tarihinden itibaren aylık 1.400 TL olarak belirlenmesine...", ifadelerinin çıkarılarak, yerine; 1. bendine "...yoksulluk nafakasının aylık 400TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 900 TL olarak belirlenmesine...", ve 2. bendine "... iştirak nafakasının aylık 1.100 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 1.400 TL olarak belirlenmesine...