Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle müşterek çocuğun yaşı,ihtiyaçları,eğitiminin devam ediyor olması,aradan geçen sürede ihtiyaçlarında artış olması ve son nafaka artışının da 2012 yılında hüküm altına alınmış olması da nazara alınmak suretiyle, davacının bu hususta delilleri toplanıp, iştirak nafakasının artırımı konusunda açılmış bir dava bulunduğu gözetilerek, en azından kesinleşen önceki nafaka ilamındaki (artış hükmü) gereğince belirlenecek miktarda iştirak nafakasının artırımına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka attırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Hatice'nin velayetinin kendisine verildiğini, boşanma kararı ile kendisine 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığından, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ ye, müşterek çocuğun iştirak nafakasının aylık 250,00 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

      Buna rağmen Dairemizce yapılan inceleme sonrası kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesiyle müşterek çocuk Ahmet için iştirak nafakasının artırımı davası hakkında yeniden karar verilmesi istinaf edilmeksizin eleştirilmekle yetinilmiştir. İstinaf konusu olan yoksulluk nafakasının artırımı istemine dair yapılan incelemede; TMK'nun 175. Maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir. TMK'nun 176/4 maddesi ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir'' hükmünü içermektedir....

      Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamından; tarafların 27.10.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için 225’er TL iştirak nafakasına karar verildiği, 2012 yılında açılan nafaka artırımı davası neticesi yoksulluk nafakasının 370 TL, iştirak nafakasının 240’ar TL’ye yükseltildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı; davalının ise röntgen teknisyeni olup, aylık 2700-3000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....

        Aile Mahkemesinin 2012/101 Esas, 2013/616 Karar sayılı kararı ile çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, kararın 07.02.2014 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı görülmüştür. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, ekonomideki değişiklikler, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının artması karşısında belirlenen nafaka artış miktarı azdır. İlk derece mahkemesince karar verilirken dava tarihinden 400,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL iştirak nafakası şeklinde ikili bir ayrım yapılarak hüküm kurulmuştur. Dava iştirak nafakasının artırımı davası olmakla dava tarihinden itibaren verilen nafaka iştirak nafakasıdır. Nafaka artırım davalarında artış, dava tarihinden başlatılmalıdır. Yine davacının ÜFE artış talebi konusunda olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır. TMK 182/3.madde kapsamında talep halinde nafakaya yıllık artış oranı belirlenmelidir....

        Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Adeviye için için aylık 40.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 125.00 TL'ye yükseltilmesi ile davacının yoksulluk nafakasının artırılması yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının nafaka artırım talebinin kabul edilebilir olmadığını, iddiaların yersiz olduğunu, tarafların her ikisinin de çocuğa karşı nafaka yükümlüsü olduğunu, nafaka dışında da kızı aracılığıyla davalının oğluna para gönderdiğini ve ihtiyacını karşıladığını, kızı Nihal'in dinlenmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek, nafaka artırım taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kabulü ile ; Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/30 Esas 2013/47 Karar sayılı kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların müşterek çocuk Muhammet Sefa Kılınç yararına hükmolunan aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırımı ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davacıya verilmesine" karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu