(TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı - davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1 ) hukuksal nedenine dayalı boşanma davası ile, davalı-davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı nafaka davasının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda; erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının nafaka davasının ise ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kadın yararına boşanma davası nedeniyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca 250 TL tedbir nafakası verilmesine boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğundan bahisle yoksulluk nafakası (TMK. 175) talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, tarafların öncelikle zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile TMK'nın 166/1....
Dinlenen davacı tanık beyanları ile davalı erkeğin, davacı kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, başka bir kadın ile evlilik dışı birliktelik yaşadığı, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği, bu sebeplerle TMK'nın 197. maddesi gereğince tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın lehine aylık 1000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle; davacı kadın vekilinin reddedilen nafaka miktarlarına yönelik istinaf dilekçesinin reddine, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadın ağır kusurlu olmayıp, yoksulluk nafakası (TMK m.175) koşulları kadın yararına gerçekleşmiştir. O halde; davacı-davalı kadın yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru değildir. 4-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup kadının tedbir nafakası davasının (TMK m.197) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacı kocanın tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmanın fer'i niteliğinde olup boşanma davası içerisinde talep edilen tazminat (TMK md. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK md. 175) taleplerinin red veya kabulü halinde ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Mahkemece; davacının ayrı yaşamada haklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir. TMK'nun 195.maddesi gereğince; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. TMK’nun 197.maddesine göre; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Bu nedenle davalı-davacı kadının boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istediği tedbir nafakası (TMK. md.197) talebinin kabulü gerekirken; reddi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.10.2015(Pzt.)...
İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar yararına aylık 300,00’er TL tedbir ve 450,00’şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 7.500,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne, 37.257,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının eşyalara yönelik talebinin reddine hükmetmiştir. Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, manevi tazminat ile ziynet alacağına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1- 2) boşanma, ziynet ve ev eşyası alacağına ilişkindir....