Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı (kadın) ve müşterek çocuk ... için takdir edilen nafakaların, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası (TMK md. 169), boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ise davacı (kadın) için yoksulluk nafakası (TMK md. 175), müşterek çocuk için ise iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

    luk nafakası talebinin temyiz incelemesi sonucu kaldırılarak, bu konudaki talebin reddi hükmünün kesinleşmesinden ötürü yoksulluk nafakası bakımından hesaplama yapılmamışsa da tedbir nafakasının dava tarihi olan 17/12/2007 ile takip tarihi olan 04/02/2013 tarihleri arası hesaplandığı ve icra emrinde ilama aykırı alacak ve faiz talebinde bulunulmadığı tespit edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ilamın boşanma ve ferilerine ilişkin olması ve boşanma yönünden 17/04/2012 tarihinde yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden ise 26/11/2014 tarihinde kesinleştiği görülmekle, mahkemece takip talebinde talep edilen tedbir nafakası alacak miktarı ve boşanma hükmünün kesinleşme tarihi olan 17/04/2012 tarihi dikkate alınarak tedbir nafakası yönünden bilirkişiden ek rapor alınıp sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerekli kılmıştır....

      O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, iştirak nafakası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının nafaka talebinin tedbir nafakası olarak nitelendirilerek boşanma dosyasında tedbir nafakası verilmişse tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde uygun görülecek tedbir nafakasının takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde ödenebilir hale gelir....

          Açıklanan nedenle nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devam edilip, işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası isteğinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Türk Medeni Kanununun 178. maddesine göre açılan yoksulluk nafakası talebi için yeni vakıa ve delillere dayanılması, yeniden kusur belirlemesi mümkün değildir. Hakim kesinleşen boşanma davasında ki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka isteğini buna göre karara bağlayacaktır. Davacı kadın boşanma davasına katılmamış, delil sunmamış ve duruşmalara gelmemiştir. Boşanma dosyası kapsamına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusuru bulunmamaktadır....

            (karar kesinleşinceye kadar her ay 300 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra ise her ay 300 TL yoksulluk nafakası şeklinde), manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin takibe konulduğu anlaşılmıştır....

              nafakası davası, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma dosyası ile birleştirilmiş, birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyizi üzerine Dairemizin 12.12.2016 tarihli ilamı ile bağımsız tedbir nafakası dosyası yönünden “ davalı-davacı kadının 9.9.2014 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edilmesine rağmen katılmadığı, mazeret de bildirmediği, bağımsız tedbir nafakası davası takip edilmeyip yenileme dilekçesi de sunulmadığından mahkemece bağımsız tedbir nafakası dosyasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi “gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir....

                Bu itibarla erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Tedbir nafakası davası yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; Davalı- davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak harcı yatırılmak suretiyle bağımsız tedbir nafakası davası açılmıştır. Davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.05.2019 (Pzt.)...

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, asıl davada hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-davacı kadının TMK m. 169 kapsamında hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz itirazı yersizdir. 2-Asıl dava erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, birleşen karşı dava da kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasıdır....

                    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı karşı davacı birleşen dosya davacısı kadın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmada kadının tam kusurlu olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına yüklenen kusura erkek tarafından dayanılmadığını, kadının maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu, birleşen tedbir nafakası davasının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma davasında hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakası miktarının az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma, birleşen dava ise; tedbir nafakası talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

                    UYAP Entegrasyonu