Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. (TMK m.175) Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, boşanma davası devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için; talep edenin, boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşten daha ağır kusurunun olmaması, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi ve nafaka davasının, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılmış olması gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizce manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmıştır. Bu durumda davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası Dairemiz kararıyla onanmakla davacı kadın için kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece boşanma hükmü 2.5.2012 tarihi itibarıyla kesinleştirilmiş ise de; ilk boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmediğinden hükmün boşanma kısmının 21.01.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-davalı kadın ile davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemlerinin reddine karar verilmiş, karar davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı davalı erkeğin açtığı boşanma davası ile davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucu, erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının...

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm koca tarafından; tazminatlar ve vekalet ücreti, kadın tarafından ise; yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile bağımsız olarak açılan "tedbir nafakası" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, bağımsız açılan nafaka davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...

                Davalı-davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerine yönelen istinaf isteminin incelenmesinde ise; davalı-davacı kadının birleşen boşanma davasında cevaba cevap dilekçesi ile kendisi lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası talebi ile yıllık arttırım isteği bulunmasına rağmen, mahkemece davalı-davacı kadının bu hususlarda talebi bulunmadığından bahisle iştirak ve yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi yerinde değildir. Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olan davalı-davacı kadın yararına TMK’nın 175. maddesi koşulları oluşmaktadır. Yine TMK'nın 182. maddesi uyarınca velâyeti anneye verilen müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

                Mahkemece; açılan bu tedbir nafakası davasından sonra yargılama aşamasında davalı tarafından 08.03.2010 tarihinden boşanma davası açıldığını, boşanma davasında da tedbir nafakasına hükmolunabileceği gerekçesiyle, dava tarihi olan 12.11.2009'dan boşanma davasının dava tarihi olan 08.03.2010 tarihine kadar talep gibi davacı için 200 TL, müşterek çocuk için 150 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur.Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar tedbir nafakasına hükmolunması yerinde değildir. Zira, boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilip edilmediği araştırılmadığı gibi boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılamamaktadır. Boşanma davasında, TMK. 169.maddesine göre ancak geçici olarak tedbir nafakasına hükmolunabilir. Boşanma davasında, geçici tedbir nafakasına hükmolunsa bile eldeki tedbir nafakası daha önce açıldığından icra müdürlüğünce bağımsız olarak açılıp sonuçlanan tedbir nafakası nazara alınır....

                  Aile Mahkemesince, 2013/499 esas sayılı boşanma davası sonucunda 28.11.2013 tarihinde tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, kararla müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığı, çocukla davalı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesis edildiği, tarafların karşılıklı olarak nafaka talebi bulunmadığından bu hususta karar tesis edilmediği görülmektedir. Boşanma kararı, 14.01.2015 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava boşanma kararı henüz kesinleşmeden 13.03.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı, eldeki davada boşanma davasının karara bağlanmasından sonra gelişen olaylara dayandığına göre, boşanma kararında yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme bu dava bakımından "derdestliğe" esas alınmaz. Öte yandan, davacının velayetine bırakılan çocuk için iştirak nafakası talebi bakımından da, boşanma davası derdest sayılamaz. Davacı, boşanma davasında çocuk için iştirak nafakası talep etmemiş olsa bile, bu durum sonradan nafaka talebinde bulunmasına mani olmaz....

                    UYAP Entegrasyonu