Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/07/2017 NUMARASI : 2016/297 ESAS - 2017/469 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Ceyhan Aile Mahkemesi'nin 06/11/2015 tarih 2015/681- 652 esas-karar sayılı kararı ile boşandıklarını, mahkeme tarafından yıllık %20 artışla 1.000,00 TL nafakaya hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın kendi geçimini sağlayacak miktardan fazla olduğunu, toplam 3.050,00 TL'nin üzerinde kredi ödemesinin olduğunu belirterek, nafakanın aylık 200,00 TL'ye indirilerek yıllık artışın %5'e düşürülmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

Somut olayda; taraflar yaptıkları protokol gereği anlaşmalı olarak boşanmışlardır.Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı, yıllık artış oranları kararlaştırılmış ve bu anlaşma boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar istinaf edilmeden kesinleşmiştir. TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir....

Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davalı kadının ve velayet hakkı davalı annede bulunan ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde iştirak nafakalarının kaldırılması veya azaltılması talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir hata bulunmadığı belirlenmiştir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ise nafakanın 1 yıllık tutarının 17.830 TL nin altında kalması nedeniyle kararın kesin olması nedeni ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince reddine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : 1- Kayseri 7....

ASLİYE HUKUK(AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2021/390 ESAS - 2022/178 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması-İndirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan incelenmesi uygun görülerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle"...tarafların anlaşmalı boşanma sonucu boşandıklarını,müşterek çocuk 21.02.20212 doğumlu Abdullah'ın velayetinin anneye verildiğini ve çocuk için aylık 300 TL.iştirak nafakasına-2016 yılının Aralık ayından itibaren 1 yıllık süre aylık 450 TL.olarak devam etmesine-sonraki yıllarda Tüfe oranında artırılmasına karar verildiğini,bu miktarın 2020 yılı için aylık 677,25 TL.olduğunu,2021 yılı için henüz miktarın hesaplanmadığını,müvekkilinin hukuki bilinçten yoksun olması sebebiyle hukuki yardım almadan ağır protokol şartlarını kabul...

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/965 KARAR NO : 2023/966 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/510 ESAS 2023/40 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların 01.02.2019 tarihli protokol ile Bor Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/51 E....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık protokol hükümlerinin iptali ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Yüksek yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 02.02.2009 tarih, 2008/12861 Esas-2009/1151 Karar sayılı bozma ilamına uyularak hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, 20.9.1999 tarihli sulh protokolu uyarınca davacının 687,77 YTL alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalıların itirazlarının iptaline, takibin bu meblağ üzerinden devamına, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının redi gerekmiştir. 2- Taraflar arasında düzenlenen protokolde protokol hükümlerinin ihlalı halinde takibin kaldığı yerden devam edeceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda davalıların protokol hükümlerini ihlal ettiği tarih gözetilerek davacı alacağının saptanması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

      Ancak karar düzeltme talepleri incelenmeden davacı-davalı vekili Av. ... tarafından ibraz edilen 31.07.2018 tarihli dilekçeden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri anlaşılmış, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere tarafların karar düzeltme taleplerinin kabulüne, Dairemizin 07.11.2017 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Tarafların karar düzeltme taleplerinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 07.11.2017 tarih, 2016/12204 esas - 2017/12290 karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklandığı üzere farklı gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 19.09.2018(Çrş.)...

        Karar düzeltme aşamasında taraflarca sunulan 09.10.2018 tarihli dilekçelerden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri anlaşılmış olup, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 03.05.2018 tarih ve 2016/17752 Esas - 2018/5799 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davacının karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 03.05.2018 tarih ve 2016/17752 Esas - 2018/5799 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklandığı üzere farklı gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018 (Pzt.)...

          Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, davacı ile dava dışı .... arasındaki bayilik sözleşmesine dair protokol hükümlerinin uygulanmasından ötürü anlaşmazlık doğduğu, yapılan protokolün her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olduğu, böylece 6102 sayılı TTK.nın 4. ve 5/2. maddeleri uyarınca yargılama görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu