Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 08.11.2006 tarihli sponsorluk protokol düzenlendiğini, kendi edimlerini yerine getirmelerine rağmen davalının 38.100 Euro hizmet ücretini ödemediğini, alacağın ödenmesi için yapılan ihtara uyulmadığını iddia ederek alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, 08.11.2006 tarihli protokol hükümlerinin davacı yanca yerine getirilmediğini ve akdin haklı nedenle fesih edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 08.11.2006 tarihli sözleşmenin 5. maddesinin davacı yanca ihlal edildiği ve davalının akdi haklı nedenle fesih ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Elektronik ve Sanayi Teknoloji A.Ş. vekili, müvekkilinin rehneden sıfatı gereği borçtan sorumlu olmayıp sadece rehin verdiği mal ile sınırlı sorumlu olduğunu, müvekkilinin protokol konusu olan borçlara kefil olmadığını, davacı bankanının protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının takip yapma hakkı olmaıdğını, borçlu şirketlerin iflas ettiğini ve alacaklarını iflas masasına kaydettirdiklerini, açılan davanın mükerrer tahsile yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkmece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça dava dışı şirketin borcu nedeni ile protokol yapıldığı, protokol gereği davalıların markalarını rehin verildiği ve daha sonra rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, takibin Ankara 17....

      Somut olayda; taraflar yaptıkları protokol gereği ... 6.Aile Mahkemesi’nin 18.07.2014 tarih ve 2014/577 E.- 2014/611 K. sayılı kararı ile TMK’nun 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır.Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 13.01.2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir....

        Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı şirket tarafından üstlenilen borcun 139.876,15 TL olduğu ve üstlenilen borcun miktarı kadar teminat çeki verildiği, bu hususun protokolde açıkça düzenlendiği, davaya konu çekin protokol kapsamında alınan teminat senedi olduğu ve mücerret borç ikrarını içeren bir borç senedi vasfında olmadığı, teminat senedinin tahsil kabiliyeti bağlı olduğu protokol (sözleşme) hükümlerinin işletilmesine bağlı olduğundan kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konu olamayacağı, davalı ...'nin sözleşme kapsamında kendisine teminat olarak verilen çeki ciro etmek suretiyle diğer davalı ...'a devrettiği, teminat senedinin kayıtsız şartsız muayyen borç ikrarını içeren borç senedi vasfında olmaması ve kambiyo senetlerine mahsus takibin mümkün olmaması sebebiyle davalı ...'...

          tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili,müvekkili ... ile davalı ... arasında 12.07.2017 tarihinde protokol düzenlendiğini, protokol gereğince öncelikle bir adet Bentley marka aracın müvekkiline devir ve teslim edileceği, devamında ise ... tarafından ödenecek bedeller karşılığı şirket ortağı olacağına dair muhtelif hükümlerin bulunduğunu, 4 adet 100.000.- USD bedelli çekin müvekkili tarafından keşide edilerek davalı ...'a emanet olarak teslim edileceğinin yazılı olduğunu, dava konusu çekin protokolde yazılı olan 4 adet çekten bir tanesi olduğunu ancak protokol hükümlerinin taraflarca yerine getirilmediğinden protokolün hükümsüz kaldığını, ...’ın dava konusu aracı devir ve teslim edemediğini, protokol tarihinden sonra aracın ...'...

            Bu protokol önceki anlaşmaları geçersiz kılmaz." denilmiştir. Somut olay bakımından uyuşmazlığın çözümü, taraflarca itiraza uğramayan ve kabul edilen sözleşmenin 2 ve 5. maddeleri ile protokol hükümlerinin irdelenip olaya uygulanmasıile mümkündür. Mahkemece açıklanan sözleşme ve protokol hükümleri yeterince değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş sözleşmede yer alan hükümlere göre teslim edilen kömürlerin nakliye bedelini davacının ödeyip ödemediği hususları araştırılarak nakliye bedelinden sorumluluğun sözleşme hükümleri çerçevesince belirlenmesi ve ödemelerin vadelerinde gerçekleşip, gerçekleşmediği hususları araştırılarak protokol hükümleri de bu yönde değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir....

              Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığını, şimdi de mahkememize açmış olduğu dava ile nafakanın kaldırılmasını talep ettiğini, davacının iddialarının davanın esası ile ilgili olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde davalıya sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranışta bulunmadığını ve eşini aldatmadığını, tarafların anlaşmalı boşanma davası öncesinde müvekkilinin çekişmeli olarak boşanma davası açtığını daha sonra davacının ısrarları doğrultusunda davasında vazgeçerek, davacının hazırladığı protokol uyarınca boşandıklarını, protokol uyarınca müvekkilinin davacıdan daha az mal aldığını, müşterek çocukları İstanbul'a götürdüğünü ve müvekkiline sormadan çocukları İstanbul'da kaydettirdiğini, Konya'ya geri göndermediğini, müvekkilinin ve kızının itirazlarını dinlemediğini, müşterek kızlarının İstanbul da kalmak istememesi üzerine müvekkilinin yanına geldiğini, açıklanan nedenlerden dolayı açılan davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve...

              Boşanma davası sırasında boşanmanın temini amacı ile protokol hükümleri gereğince ödemeyi kabul eden davacının şimdi böyle bir dava açarak iştirak nafakasının indirilmesini istemesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.1980-15.01.2014 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, davalı Şirketin 2012 yılının Mayıs ayından itibaren Ekim 2013’e kadar işçilerin ücretini ödemediğini, 08.10.2013-09.10.2013 tarihlerinde işçilerin ödenmeyen ücretlerinin ödeneceği ancak ödemenin yapılması için “protokol” başlıklı belgeyi imzalamalarının söylendiğini, tüm işçilerin işyerine çağrılarak güvenlik bölümünde ayaküstü işbu protokollerin imzalandığını, protokolde Mayıs 2012-01.03.2013 tarihleri arasında ödenmeyen ücretlerin 6 taksit hâlinde ödeneceği, 01.03.2013 - 30.09.2013 tarihleri arasındaki dönemde ise işçilere iş verilmediği için davacının çalıştırılmadığı günlerin ücretlerinin yarısının ödeneceğinin beyan edildiğini, bu protokolün geçersiz olduğunu ve müvekkilinin protokol ile bağlı olmadığını, her ne kadar işbu belge “protokol” başlıklı olsa da hukuki anlamda bir protokol olmadığını, zira bu belgenin tarafların anlaşması-...

                  satışı müteakip derhal kayıtsız ve şartsız otelin boşaltılacağı, 15.1.2007 tarihinde otelin satışının yapılması halinde otelin şirket tarafından tahliye edileceği, satışın yapılamaması halinde ek protokol ile kira bedeli karşılığında taraflarca yeniden kullanma süresi taahhüt alınarak belirleneceği , 2006/207 esastaki takip dosyasına verilecek taahhüdün bu protokol hükümlerinin yerine getirilmesi sonucu geçerlik kazanacağının yazılı olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu