Ancak, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 9.maddesi uyarınca, nafaka davalarında; davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (maktu vekâlet ücreti) düşük olmamak üzere, hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmolunur. O halde, mahkemece; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı vekili lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.500 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir....
Kararı, asıl davada davacılar ..., ... vekili ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacıdan ayrı ayrı alınmasına, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bedel Artırımı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı-birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 15,20 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
E.. adında müşterek çocuklarının bulunduğu, boşanma kararı ile birlikte çocukların velayetinin davacı anneye verildiği ve müşterek çocuk lehine aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği; ilgili miktar nafakanın artırımı talebiyle, 16.10.2012 tarihinde, davacı tarafça, nafakanın artırımı talebiyle dava açılmışsa da, takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, müşterek çocuk Z...E...nin dava tarihi itibariyle 11 yaşında olduğu, T... Koleji'nde eğitim almakta olduğu, aylık 1.460TL eğitim- öğrenim masrafının bulunduğu; davacının, önceki artırım talepli dava esnasında asgari ücretle çalışmakta iken, iş bu dava tarihinde çalışmamakta olduğu, babasından 370TL ölüm aylığı aldığı, kendisine ait evde kızı ile birlikte ikamet ettiği; davalının, ise polis memuru olarak görev yaptığı, aylık 3.000TL maaşının bulunduğu, evli ve çocuğuyla birlikte ikamet ettiği, aylık 1.100TL kira ödediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSLAHİYE ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2015 NUMARASI : 2013/470-2015/122 Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı - birleşen davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; aradan geçen süre, hayat koşulları, ihtiyaçlarının artması, davalının ödeme gücündeki değişiklikler ve gelirinin olmaması nazara alınarak İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) hükmedilen 400,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 700,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıl geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değişmediği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da artmamıştır....
Davalı/b.davacı cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; Sakarya 1.Aile Mahkemesinin 2019/56E. sayılı dosyası ile lehine 400 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içinde bu nafakanın yetmediğini, bu nedenlerle nafakanın 1.500 TL ye çıkartılmasına karar verilmesini, boşanmak istemediğini, asıl davanın reddine, asıl davada başka bir talebinin olmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile, davacı kadın lehine belirlenen 400 TL tedbir nafakasının, birleşen dava tarihinden başlamak kaydı ile, aylık 600 TL'ye yükseltilmesine asıl dava kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, asıl dava yönünden reddolonan nafakanın yıllık artış miktarının toplamı (300x12=3.600 TL) ve karşı davada kaldırılmasına karar verilen nafakanın yıllık miktarının toplamı (300x12=3.600 TL) 5.880 TL kesinlik sınırı altında olduğundan her iki davada hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacı-karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin reddine, kadının da .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasının kesinleşmesi ile daha evvel hükmedilen tedbir nafakası hükümsüz hale gelir, ortadan kalkar. Ne var ki temyize konu davada; davacı tarafından boşanmanın kesinleşmesi ile hükümsüz hale gelen tedbir nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkartılması talep edilmiş, mahkemece; nafakanın 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının da yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. O halde mahkemece; yukarıda bahsedilen hususlara dikkat edilmeden, hükümsüz hale gelen nafakanın arttırımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuklar Muzaffer Efe, Nehir ve Nil lehine önceden hükmedilen aylık 300'er TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 600 TL'ye artırımına, müşterek çocuklar Nehir ve Nil lehine hükmedilen toplam 600 TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 200 TL'ye düşürülmesine ilişkin birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Nafakanın yıllık artırım miktarı istinaf incelemesinde her bir çocuk için ayrı ayrı değerlendirilir....