Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince yapılan artış Yıllık Üfe artış oranının üzerinde olduğundan Üfe artış oranı ve hakkaniyete göre kadına boşanma ilamı ile hükmedilen nafakanın aylık 800 TL artırımı ile 1200 TL'ye yükseltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

yükseltilmesine, takdir edilecek nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 52,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/03/2014 tarih ve 2013/13-2014/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ... vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri, davalı şirketin sermaye artırımına ilişkin 13.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararının Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alınan sermaye artırımı kararında hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Davalı/b.davacı cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; Sakarya 1.Aile Mahkemesinin 2019/56E. sayılı dosyası ile lehine 400 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içinde bu nafakanın yetmediğini, bu nedenlerle nafakanın 1.500 TL ye çıkartılmasına karar verilmesini, boşanmak istemediğini, asıl davanın reddine, asıl davada başka bir talebinin olmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile, davacı kadın lehine belirlenen 400 TL tedbir nafakasının, birleşen dava tarihinden başlamak kaydı ile, aylık 600 TL'ye yükseltilmesine asıl dava kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuklar Muzaffer Efe, Nehir ve Nil lehine önceden hükmedilen aylık 300'er TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 600 TL'ye artırımına, müşterek çocuklar Nehir ve Nil lehine hükmedilen toplam 600 TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 200 TL'ye düşürülmesine ilişkin birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Nafakanın yıllık artırım miktarı istinaf incelemesinde her bir çocuk için ayrı ayrı değerlendirilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların boşandıklarını,.... Mahkemesi'nin .... sayılı kararı ile müvekkili lehine 500TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2010 yılında hükmedilen aylık 500TL yoksulluk nafakasının, günün ekonomik koşulları ve müvekkilinin ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını iddia ederek aylık 500TL olan nafakanın 500TL artırımı ile aylık 1.000TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin ekonomik durumunda değişiklik olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl davada arttırılan, birleşen davada ise, hükmedilen yıllık nafaka miktarları itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2....

        Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

        GEREKÇE;Dava,yoksulluk nafakasının artırılması,karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Nafakanın artırım davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla artırım miktarı, yıllık beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmemektedir....

        UYAP Entegrasyonu