WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların 05/09/2016 tarihinde kesinleşen kararla TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşandıkları ve müşterek çocuk lehine aylık 1000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın gelecek yıllarda yıllık % 10 artırımına karar verildiği, davalı babanın 19/01/2017 tarihinde Gölbaşı 2.Asliye (Aile) Mahkeme sinde açtığı nafakanın azaltılması davasında, söz konusu davada davalı olan annenin kabulü ile iştirak nafakasının aylık 350 TL'ye indirildiği ve nafakanın gelecek yıllarda üfe oranınında artırımına karar verildiği, söz konusu kararın 08/09/2017 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın ise 06/08/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, giderleri, nafaka yükümlüsü nün geliri, davacının da çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlü lüğünün bulunduğu gözetildiğinde takdir edilen nafaka miktarı çoktur....

Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın ilk hüküm tarihinden bu yana her yıl düzenli olarak artırılmış olması, davacı annenin çalışıyor olması, anneninde çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; takdir edilen artırım oranın fazla olduğu açıktır. O halde mahkemece; çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli, nafaka yükümlüsü davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davalının geliri ile mütenasip olmayacak şekilde fazla nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

    müşterek çocuklar için toplam 2.500 TL olarak takdir edilen iştirak nafakasının ayda 10.000 TL'ye yükseltilmesini,davacı için ödenen 2.500 TL'lik nafakanın ise 10.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... Mahkemesinin ......

        Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kısmen kabulü ile nafakanın aylık 100 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, daha önce ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2014 tarih ve 2012/734 E. 2014/308 K. sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen 600 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2011 gün ve 2010/634 Esas ve 2011/959 sayılı Kararı ile boşandıkları ve davalı lehine 500 TL tedbir nafakasına ve bu nafakanın kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren de yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve bu kararın henüz temyiz aşamasında olup, henüz kesinleşmediği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Yoksulluk nafakasının başlangıcı boşanma davası içinde boşanma kararının kesinleştiği tarihtir.Bu nedenle boşanma ilamı kesinleşmeden takdir edilen bu nafakanın kaldırılması ayrı bir dava konusu yapılamaz. Her dava açıldığı tarihteki koşula göre incelenir....

            Davalı nafakanın kaldırılması davasında dava edilmeyen bir konuda nafaka alacağının bulunmadığını da beyan etmiştir. Bu beyanı da "ikrar" mahiyetindedir. O nedenle nafakanın kaldırılması davasından önce doğmuş nafaka borcunun bulunmadığı da ikrar ile sabittir. Davanın yukarıdaki nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2014 NUMARASI : 2013/650-2014/323 Taraflar arasında birleştirilerek görülen nafakanın artırılması ve kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, nafakanın artırılması davasının kısmen kabulüne, nafakanın kaldırılmasına yönelik davanın ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen dosyada davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalı kadının, aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin onu yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakadan hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu