İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 4.Aile Mahkemesinin 2012/267 Esas- 2014/179 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, 300,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği, Konya 4.Aile Mahkemesinin 2015/1499 Esas 2016/823 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 320,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, dava tarihi itibariyle yoksulluk nafakasının 1.332,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2014 NUMARASI : 2013/1559-2014/849 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalının, davacıdan önceki eşinden kalma dul maaşı alması nedeniyle, yoksulluğunun ortadan kalktığı ileri sürülerek; aylık 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davalının, aylık 790,00 TL davacıdan önceki eşinden kalma dul aylığı aldığı; davalıya, çocuklarının yardım ettiği, yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" bu itibarla asgari ücret düzeyinde gelir sahibi olmanın yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosya kapsamına göre, davalıya yoksulluk nafakasının bağlanmasından sonra SGK dan 800 TL aylık bağlandığı anlaşılmaktadır. O halde;davalının aldığı maaş nazara alındığında; yoksulluğu ortadan kalkmasa bile mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği gözetilerek, tarafların mevcut durum itibariyle sosyal ekonomik durumları da dikkate alındığında, nafakada hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2012 NUMARASI : 2010/830-2012/959 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile Gaziantep 2. Aile Mahkemesinin 2005/474 Esas ve 2006/1291 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen süreç içerisinde davalının işyeri açmak suretiyle çalışmaya başladığını ileri sürerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/1038 esas ve 2017/1022 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına hükmedildiğini, nafakanın artışlarla birlikte dava tarihi itibariyle aylık 735,00 TL olduğunu, davalının çalışmaya başladığını, yoksulluk durumunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aksi takdirde aylık 250,00 TL'ye indirilmesine ve gelecek yıllarda memur maaşı zammı oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi takdirde azaltılması istemine ilişkindir....
kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı(nın), “nafakanın artırılması” davasında verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna 31.3.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek görev başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” hükme bağlandığından, kararın temyizi...
Mahkemece; tarafların ekonomik durumunda nafakanın tamamen kaldırılmasını gerektirir bir değişme olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yeniden evlenmesiyle kişisel giderlerinin arttığından bahisle nafakanın aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
Mahkemece; mahkemenin 2015/170 Esas- 2015/180 Karar sayılı ilamıyla müşterek çocuk T3'a bağlanan velayeten T2'a verilen iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar istinaf dilekçesinde özetle; davalılardan Oğuz'un eğitim hayatının devam ettiğini, davacı babanın ekonomik durumunun iyi olduğunu, nafakanın devam etmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına, davanın reddine, devam edecek nafakanın 1500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir....