Görüldüğü üzere; en son nafakanın artırıldığı tarih (26.09.2013) ile eldeki artırım davasının açıldığı (27.01.2015) tarih arasında geçen yaklaşık 1,5 yıllık sürede, çocukların yaşlarının büyüdüğü, ihtiyaçlarının arttığı, paranın satın alma gücünün azaldığı bir gerçektir. Ancak tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların yaşı ve ihtiyaçları, en son artırımın yapıldığı tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen artırım miktarı fazladır. Hal böyle olunca mahkemece; çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak aynı zamanda nafaka yükümlüsü davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, daha az oranda artırım yapılması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kabule göre de, sonraki yıllarda nafaka artışına hükmedilirken ..'...
Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artırımına ilişkin verilen kararın kaldırılarak bundan sonra her yıl nafaka artırım davası açılmasına mahal verilmeksizin üfe tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ek kararı; anılan kararın kesin olarak verilmiş olduğundan tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davalının ek karara karşı yapmış olduğu istinaf dilekçesinde özetle; tarafınca ilk yapılan istinaf talebinin nafakanın artırılmasına, arttırılan nafakanın azlığına veya çokluğuna olmayıp, her yıl artırım davasına mahal verilmeksizin ÜFE-TÜFE oranında arttırılmasını karar verilmesini talep ettiğini, bu nedenle yerel mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, arttırılan nafakanın aynen devamına, nafakanın her yıl dava açılmaksızın ÜFE-TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalıdan boşandığını, boşanma ilamında lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde nafakanın ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; nafakanın aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 200,00 TL artırımla nafakanın aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
Ödenen nafakanın 860,00 TL olduğunun her iki tarafında kabulündedir. Kaldı ki davacı- karşı davalının istemi 860,00 TL olarak ödediği nafakanın 400,00 TL'ye indirilmesine, davalı-karşı davacının istemi ise, 860,00 TL olarak ödenen nafakanın 1,000,00 TL'ye çıkarılmasına yöneliktir. Buna karşın mahkemece; davacı-karşı davalının nafakayı 860,00 TL'ye yükseltmesinin ahlaki olduğu gerekçe gösterilerek indirim talebi reddedilmiş, ancak karşı dava yönünden artırım talebi kabul edilmesine karşın, 400,00 TL üzerinden artırım yapılarak nafaka 600,00 TL'ye çıkarılmıştır. Bu halde nafakanın indirilmesini talep eden davacı-karşı davalının davası reddolunduğu halde 860,00 TL yerine 600,00 TL nafaka ödeyeceği, nafakanın artırılmasını talep eden davalı karşı davacının da davası kısmen kabul edildiği halde çocuk için kendisine 860,00 TL yerine 600,00 TL nafaka ödeneceği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2015 NUMARASI : 2014/824-2015/417 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; velayeti müvekkilinde bulunan, müşterek çocuk Harun için, 05.10.2010 tarihli artırım kararı ile 225 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının, müşterek çocuğun ilköğretim 3. sınıf öğrencisi olduğunu, ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, aylık 400TL' ye artırımı ve her yıl ÜFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekilince istinaf edilmiş, davacı vekili müvekkilinin halen kanser tedavisi gördüğünü, parasızlıktan özel hastaneye gidemediğini, müvekkilinin emekli olmakla maaşının 3195.00 TL den 1932 TL'ye düştüğünü, bu nedenle annesi ile birlikte yaşamak durumunda kaldığını, nafaka artırım davası sonunda verilen karara Yargıtay tarafından yıllık ÜFE oranında artırım bendi eklendiği için 400 TL ye yükseltilen nafakanın halen 530 TL ye yükseldiğini, belirterek istinaf talebinin kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde azaltılmasını ve nafakanın önümüzdeki yıllar için ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması istemine ilişkindir. Tarafların Konya 1....
Aile Mahkemesinin 2020/613 Esas 2021/138 Karar sayılı kararıyla müşterek çocuk Yağmur Mira için takdir edilen nafakanın aylık 545 TL'na çıkarıldığını, aradan geçen süreç ve nafaka miktarının azlığı dikkate alındığında nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, çocuğun ihtiyaçlarının ve giderlerinin arttığını belirterek çocuk için takdir edilen aylık 545 TL iştirak nafakasının aylık 1.545 TL'na arttırılmasını, ayrıca nafakaya her yıl Üfe oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 12.09.2012 tarihli ilamla boşandıkları, boşanma ilamıyla birlikte eş ve çocuk için 200,00'er TL nafakaya hükmedildiği, kararın 01.10.2012 günü kesinleştiği, eldeki artırım davasının bir yıl sonra açıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davacının müşterek çocuğu davalı babanın açık rızası olmaksızın okumakta olduğu devlet okulundan alıp özel okula vermiş olduğu akabinde nafakanın artırılması açmış olduğu, nafakanın artırılmasına ilişkin önceki kararda nafakanın ayrıca her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği ,tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında davalıdan kaynaklanan bir değişiklik söz konusu olmadığı, nafaka yükümlüsüne ek yük getiren, çocukların özel okula gönderilmesinin, taraflarca birlikte kararlaştırılması gerektiği, davalının ücret karşılığı bir işte çalışıp geçimini bu şekilde sağladığı, elde ettiği gelirlerde nafakanın artırılmasını gerekli kılan artış olmadığı ,önceki nafakanın tayin edildiği tarih ve ÜFE oranında artırımının varlığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde;....Aile Mahkemesinin 2011/424 Esas sayılı dosyası ve 26.09.2011 tarihli kararı ile, müşterek çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu; çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek; iştirak nafakasının 1.000 TL’ye çıkartılmasına ve sonraki yıllar için her yıl için ayrı ayrı olmak üzere 12 aylık...oranında artırım karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; öncelikle davanın reddine veya makul oranda artırım yapılmasına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir....