Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 27.11.2001 tarihli karar ile boşandıkları; 03.03.2000 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk için 25,00 TL nafakaya hükmedildiği; son artırım davasının 19.11.2004 günü açıldığı ve bu dava ile 25,00 TL olan nafakanın 50,00 TL artırılmak suretiyle 75,00 TL'ye çıkarıldığı, eldeki artırım davasının ise bu davadan 7 yıl sonra 28.11.2011 günü açıldığı, davacı annenin ev hanımı olduğu; davalı babanın ise kendisine ait taksi ile taksicilik yaptığı anlaşılmaktadır....

    Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

    Hal böyle olunca mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 2006 yılından artırım davasının açıldığı 2010 yılına kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayımladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın .... yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. ......

        Mahkemesi'nin 12/03/2003 tarih ....sayılı kararıyla boşandıklarını, kendisine aylık 100TL nafaka bağlandığını, daha sonra 05.12.2009 tarihinde açılan artırım davası ile nafakanın aylık 200TL'ye çıkarıldığını, kendisinin halen .... 3.sınıfında okuduğunu, anne babasıyla kaldığını, onların yardımlarıyla geçindiğini, mahkemenin son kararından bu güne 4,5 yıl geçtiğini, dolayısıyla nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, aylık 250.00 TL artırılarak nafakanın aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesini ve nafakanın her yıl enflasyon oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Tüm dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın belirlendiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman süresi, bu süre içerisinde çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması nazara alındığında, nafaka artırımında hukuka aykırı bir yön görülmemiş, artış miktarının makul olduğu anlaşılmakla, davalının artış miktarına yönelen istinaf talebi reddedilmiştir. İstinafa konu edilen ve değerlendirilmesi gereken bir diğer husus da nafakaya ÜFE oranında artırım yapılmasının doğru olup olmadığıdır. Davacı kadın dava dilekçesinde nafakanın ilerleyen yıllar için artırıma tabi tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda davacının nafakanın hangi enstrümana ve hangi orana göre artırımı talep edip endekslediğinin bir önemi yoktur. Yargıtay 3....

          Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Bakırköy 2....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 475 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....

              Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .......

                Aile Mahkemesinin 2018/269 Esas 2018/397 Karar sayılı kararı ile nafakanın 600,00 TL'ye yükseltildiğini, davalının polis memuru olup durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuğun ise büyüdüğünü ve nafakanın yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 1.400,00 TL arttırılarak toplam 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına, her yıl memur artırım katsayısına göre artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu