Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına, boşanma davasının açıldığı tarih ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, iştirak nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığı aylık 1.500,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2011 gün ve 2010/634 Esas ve 2011/959 sayılı Kararı ile boşandıkları ve davalı lehine 500 TL tedbir nafakasına ve bu nafakanın kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren de yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve bu kararın henüz temyiz aşamasında olup, henüz kesinleşmediği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Yoksulluk nafakasının başlangıcı boşanma davası içinde boşanma kararının kesinleştiği tarihtir.Bu nedenle boşanma ilamı kesinleşmeden takdir edilen bu nafakanın kaldırılması ayrı bir dava konusu yapılamaz. Her dava açıldığı tarihteki koşula göre incelenir....
Davalı nafakanın kaldırılması davasında dava edilmeyen bir konuda nafaka alacağının bulunmadığını da beyan etmiştir. Bu beyanı da "ikrar" mahiyetindedir. O nedenle nafakanın kaldırılması davasından önce doğmuş nafaka borcunun bulunmadığı da ikrar ile sabittir. Davanın yukarıdaki nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından reddedilen boşanma davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise hükmedilen nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı (kadın)'ın harcı ve kaydı bulunmayan temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı-davalı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Alim'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2014/116-2014/618 Taraflar arasındaki nafakanın arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2014 NUMARASI : 2013/650-2014/323 Taraflar arasında birleştirilerek görülen nafakanın artırılması ve kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, nafakanın artırılması davasının kısmen kabulüne, nafakanın kaldırılmasına yönelik davanın ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen dosyada davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalı vekili 14.12.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalının 73 davacının da 63 yaşında olduğunu, taraflar boşandıktan sonra davalının 2013 yılında İspanya'ya çocuklarının yanına yerleştiğini, davacı bilinçli olarak nafakasını yatırmadığı için davalının geçimini çocuklarının sağladığını, ödemekte olduğu nafakanın arttırımlarla 9.936,24- TL olduğunu, davalının yurt dışında yaşıyor olması ve aradaki kur farkı nedeniyle bu paranın yetersiz kaldığını ancak davalının kötü niyetli olmaması nedeniyle nafakanın arttırımı yönünde bir talepte bulunmadığını, davacının maddi durumunun iyi olduğunu, bolluk içerisinde rahat bir yaşam sürdüğünü bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Karşıyaka 6.Aile Mahkemesi'nin 2020/488 E. 2021/664 K. sayılı 22/12/2021 tarihli kararı ile; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine, davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile; Karşıyaka 2....
kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı(nın), “nafakanın artırılması” davasında verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna 31.3.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek görev başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” hükme bağlandığından, kararın temyizi...
Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı lehine Giresun Aile Mahkemesinin 2013/347 Esas, 2013/561 Karar sayılı dosyası ile aylık 350,00.-TL nafakaya hükmedilmiş, Muğla Aile Mahkemesinin 2016/75 Esas, 2016/553 Karar sayılı kararı ile nafakanın 150,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, davacı, halen ödediği aylık 800,00.-TL nafakanın kaldırılması talebi ile eldeki davayı açılmıştır....