Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, nafakanın indirilmesi istemine ilişkindir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6100 sayılı HMK 26.maddesi (HUMK 74.Madde) gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mevcut yargılama dosyasında; yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde usulunce yapılmış bir ıslah olmaksızın, nafakanın indirilmesi istemiyle açılan iş bu dava da davalı ... yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafakanın artırılması ile birlikte nafakanın kaldırılması ve velayetin nez'i istemini de içermekte olup, davalı (karşılık davacı) bu hususu da temyiz etmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Belirtilen usül hükmü ve ''çoğun içinde az da vardır''ilkesi gereğince nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesi mümkün olup, mahkemenin bu yöne ilişkin direnmesi de yerinde değildir.Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.06.2015 gün ve 2014/3-49 E- 2015/1527K sayılı kararında da aynı ilke kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında birkısım üyeler tarafından, nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesinin mümkün olduğu,ancak davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından nafakanın kaldırılmasına ilişkin direnme kararının onanması gerektiği görüşü savunulmuşsa da, yukarda açıklanan nedenlerle bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vasisi tarafından, velayetin kaldırılması ve nafakanın kaldırılması davasının tefriki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2013 (Salı)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı; davalı ile 2005 yılında boşandıklarını, kendisinin emekli olduğunu, bir kıraç tarlasının bulunduğunu, davalıya boşanma davası ile nafaka bağlandığını ve nafakanın 300,00 TL’ye artırıldığını, davalının oturduğu evin kendisi tarafından verilen ev olduğunu, davalının taşınmazlarının olduğunu, çalıştığını, maddi durumunun kendisinden çok daha iyi olduğunu, ödemekte olduğu nafakanın yüksek olduğunu belirterek, nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

            Sayılı ilamı ile 27.01.2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, hükmün 23.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuk Zeki Gök için 300- TL İştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının 08.05.2019 tarihinden bu yana müşterek çocuk için herhangi bir nafaka ödemesi yapmadığını, Müvekkilinin hayat şartlarının ağırlaşması, paranın değer kaybetmesi ve bununla birlikte aradan geçen 5 yıla yakın süreçte müşterek çocuğun masraflarının artması nedeniyle maddi anlamda ciddi şekilde yıprandığını, nafakanın yetersiz kaldığını, davalının kendi nam ve hesabına araç çekici hizmeti vermekte olduğunu, aylık gelirinin 10.000- TL olduğunu, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, Müşterek çocuk için; aylık 300- TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlayarak 700- TL arttırımı ile aylık 1000- TL. ‘ye çıkartılmasına, Hükmedilecek yeni nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi sunmamıştır....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davası olup, mahkemece nafakanın, kaldırılmasına karar verilmiş, hangi tarihten itibaren kaldırıldığı belirtilmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasından "nafakanın kaldırılmasına" sözleri çıkartılarak yerine "nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına" sözleri ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 21.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2023 NUMARASI : 2022/1143 ESAS - 2023/269 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Arttırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2007 yılında boşandıklarını, müşterek çocuklarından Kaan ÇELİK'in aynı zamanda vasisi olduğunu ve çocuğun hasta olduğunu, Sincan 2. Aile Mahkemesinin 2011/990 Esas, 2012/399 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine aylık 120 TL yardım nafakası bağlandığını, bağlanan nafakaların üzerinden 10 yıl gibi bir zaman geçtiğini, nafakanın yetersiz hale geldiğini, müşterek çocuğun hastalığı nedeniyle bakım masraflarının arttığını belirterek, müşterek çocuk lehine bağlanan nafakanın aylık 700 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2021/157 ESAS 2022/643 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocuk için aylık 250,00 TL nafakaya hükmedildiğini, aradan uzun süre geçtiğini, müşterek çocuğun ilkokul 3. Sınıf öğrencisi olduğunu, eğitim masraflarının ve diğer masraflarının arttığını, ödenen nafakanın yetersiz kaldığını, bu nedenlerle nafakanın 750,00 TL daha artırılarak aylık 1000,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Taraflar arasındaki nafaka arttırımı ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın kesinleşmesi sonrasında davalı-davacı erkek vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, davalı-davacı erkek vekilinin tavzih talebi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince reddedilmiştir. Mahkemenin tavzih talebinin reddine ilişkin kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....

                UYAP Entegrasyonu