Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap dilekçesi: Davalı duruşmadaki beyanında özetle; Protokoldeki ismimin altındaki imza bana aittir, protokol doğrudur, baskı altında kalmadan hür iradem ile davacı ile anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdim, ben davacı ile geçinemiyorum, bu yüzden boşanmak istiyorum, davacıdan kendim için herhangi bir maddi-manevi tazminat, nafaka, eşya bedeli,mal, katılma ve katkı payı alacağı ve yargılama gideri talebim yoktur, müşterek çocukların velayeti bana verilsin, protokolün aynen onaylanmasını istiyorum, bu şekilde boşanmamıza karar verilsin " şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine,müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasına, bu nafakanın yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

Davalı,söz konusu nafakaların protokol ile belirlendiğini,davacının iddialarının asılsız olduğunu,davacının müşterek çocukların giderlerini karşılamadığını,davacının iki ayrı şirketi olup maddi durumunun çok iyi olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu da baz alınarak davacının şirketinin karlılık oranında aleyhe bir değişiklik olmadığı ve nafakaları ödeyemeyecek derecede gelirinde azalma olmadığı,bu şekliyle davacının davasını ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ......

    Davacının dava konusu olan forkliftleri davalıdan satın aldığının protokol ile sabit olduğu, yapılan defter incelemelerinde davacı tarafından dava konusu edilen ve protokol hükümleri uyarınca davalıya verildiği anlaşılan senet bedellerinin ödenmediği sabittir. Davacının forkliftleri daha önce davalıdan satın alan dava dışı şirketten aldığını ve bedelini bu şirkete ödendiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dava dışı şirketten alınıp, bu şirkete ödemeleri yapıldığı belirtilen aynı forkliftlerin, yukarıda yer verilen protokol hükümleri uyarınca davalı ile yapılan protokole göre tekrar satın alınmış olması, davacının basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğü de dikkate alındığında, hayatın olağan akışına uygun değildir. Buna göre davacının davalı ile akdettiği sabit olan protokol hükümlerinin geçersiz kabul edilmesi gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....

      Davacının dava konusu olan forkliftleri davalıdan satın aldığının protokol ile sabit olduğu, yapılan defter incelemelerinde davacı tarafından dava konusu edilen ve protokol hükümleri uyarınca davalıya verildiği anlaşılan senet bedellerinin ödenmediği sabittir. Davacının forkliftleri daha önce davalıdan satın alan dava dışı şirketten aldığını ve bedelini bu şirkete ödendiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dava dışı şirketten alınıp, bu şirkete ödemeleri yapıldığı belirtilen aynı forkliftlerin, yukarıda yer verilen protokol hükümleri uyarınca davalı ile yapılan protokole göre tekrar satın alınmış olması, davacının basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğü de dikkate alındığında, hayatın olağan akışına uygun değildir. Buna göre davacının davalı ile akdettiği sabit olan protokol hükümlerinin geçersiz kabul edilmesi gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/181 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, tarafların kendi aralarında anlaşmaları üzerine protokol düzenlendiğini, protokol gereği açılan şufa davasının davacı tarafından kabul edileceği ve şufa bedeli olarak yatırılan paranın belge karşılığı davalıya iade edileceğini, davalı tarafından Hatay 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/487 Esas sayılı dosyası ile açılan ortaklığın giderilmesi davasına bağlı olarak Hatay 1....

      Dolayısıyla gerek tavzih gerekse tashih verilen nihai kararın açıklanması veya düzeltilmesi hususlarına ilişkin olup yeni ve değiştirilen nihai bir hüküm niteliği taşımaz. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında; "Bölge Adliye Mahkemelerinin, Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin 2. fıkrasında da "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ile 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği" düzenlenmiştir. 1086 sayılı HUMK'nun 432/son maddesi gereğince, ek kararların esas kararın tabi olduğu temyiz yasa yoluna tabi olacağı açıktır. Somut olayda, ilk derece mahkemesince asıl karar 11.11.2009 tarihinde verilmiştir....

        Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan protokolün borcun yenilenmesi anlaşması olmayıp borcun ödenmesine ilişkin şarta bağlı bir protokol olduğunu, protokolün ihlal edilmesi halinde davalının icra takibine konu alacağının talep edeceği açıkça belirtildiğini, davacının 15.12.2013 tarihli 415.000 ABD Doları bedelli çeki vadesinde ödemediğini, çekin arkasının banka tarafından yazıldığını, bunun üzerine davacıya 17.12.2013 tarihli ihtarname ile çek bedelinin ve icra dosyasına konu borcun tamamının ödenmesi ihtar edilerek her türlü ödemenin ihtirazı kayıtla kabul edileceğinin bildirildiğini, protokol gereği 2.125,12 TL'lik yargılama gideri ödenmediği gibi davalı tarafından 100.000,00 TL'nin ödendiğinin icra dosyasına bildirilerek ödenen tahsil harcının da davacı tarafından davalıya ödenmeyerek protokol hükümlerinin ihlal edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          ASLİYE Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılacak kredinin teminatı olarak diğer davalıya ait Konya İli Selçuklu İlçesi Hocacihan Mahallesi ... parselde bulunan ... numaralı bağımsız bölüm üzerine davacı lehine ipotek konulduğunu, taraflar arasında 22.08.2017 tarihinde yapılan protokol uyarınca, davalılar belirli sürede kullanılmak üzere şufa hakkı tanınarak taşınmazın davacı bankaya devredilmesinin kararlaştırıldığını ve taşınmazın davacı bankaya devredildiğini, ancak davalıların protokol hükümlerine uymadıklarını, kendilerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, davalı ...'...

            sözleşmelerin geçersiz olduğunun ileri sürüldüğü, ancak protokol tarihine kadar doğan zararın varlığının sabit olduğu, davacı ve davalıların protokol ve sözleşmeleri yapan Esnaf Odası ve kooperatife bağlı oldukları, sözleşmeleri kabullendikleri ve sözleşme gereği edimlerini ifa ettikleri, var olan zararın giderilmesi karşısında sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği ve zarara karşı ödenen bedelin iadesinin mümkün olmadığı ve ödenen senetlerin bedelsiz kalmadığı, BK.97 ve MK. 7.maddesi uyarınca davacının senet bedelini iade talebinde haklı olmadığı ve uygulanan sözleşme ile protokollerin iptali isteminde hukuki yarar bulunmadığı, davanın ispata elverişli ve yeterli delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir . 1- 2012 ve 2016 protokolünün 6.10 maddesi ile “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri kurum tarafından bu protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih ile ilgili işlemleri henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca ilgili protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan yazılı olarak talep edilmesi halinde, bu protokol hükümleri uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. Mahkemece hangi protokol hükümlerinin uygulanacağının kararda tartışılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu