WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırımı talebine ilişkindir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

(Kocabaş, Gediz: Evlilik Sonrası Dayanışma İlkesi ve Bu İlkenin Sınırı Olarak Clean Break İlkesi Doğrultusunda Yoksulluk Nafakasını Belirleyici Ölçütler, MÜHF – HAD, C. 19, S. 1) Bu doğrultuda yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayımladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

Ayrıca madde metninden de anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D.:Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....

    Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durum, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda, boşanma ile yoksulluğa düşen davalıya 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup, karardan sonra da babasından yetim aylığı bağlanmıştır. Zira, aldığı nafaka miktarı ile, bağlanan yetim aylığı miktarı toplamı, onu, yoksulluktan kurtaracak miktara ulaşmamıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile; Göksun Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/363 Esas 2018/250 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine verilen 500,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 750,00 TL olarak devamına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Göksun Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/363 Esas 2018/250 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Sevda ve Turan Ali lehine verilen 250,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.000'er TL olarak devamına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir....

      Davalı, davayı kabul etmediğini, bir otobüs firmasında bilgi işlem personeli olarak çalıştığını, aylık gelirinin 1.400 TL olduğunu, dava dışı müşterek çocuk Furkan'ın da yardım nafakası davası açtığını ve davanın derdest olduğunu, davacının nafakanın kesilmemesi için sigortasız bir işte çalıştığını duyduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün olmadığı takdirde 50 Tl'ye indirilmesine, müşterek çocuk Berna için ise nafakanın 100 TL olarak belirlenmesini istemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası yönündeki istemin reddini, iştirak nafakası miktarını, Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi hakkında lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesini, iştirak nafakası artırımı talebinin kabul edilmesini İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakası talebi ile iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Tarafların Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2020/538 Esas- 2020/431 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 21.11.2020 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....

        Aile Mahkemesinin 2019/847 Esas ve 2020/67 Karar sayılı ilamı ile davacı Hanım Ece Çalışkan için hükmedilen aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 850,00 TL artırılarak aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine, her ay davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; tarafların boşanma davasında aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası verildiğini, Yargıtay bozma ilamı ile nafakanın aylık 350,00 TL'ye düşürüldüğünü ve bu kararın 12.03.2021'de kesinleştiğini, yoksulluk nafakasının şartlarının gerçekleşmediğini ve dava açıldığı tarihte yoksulluk nafakasının daha kesinleşmediğini bu şekilde kesinleşmeyen nafaka için artış talep edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, nafaka artırım davasıdır....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Ereğli (Konya)Aile Mahkemesinin 23.03.2021 tarih ve 2020/68 Esas 2021/304 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Alperen Göksel ile Serra Göksel'in velayetleri müvekkilime verildiğini, müvekkilim lehine 350,00TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 250,00'şer TL iştirak nafakası hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkil lehine hükmedilen nafakanın 750,00TL'ye müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakanın ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL ye yükseltilmesini, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

        Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra sezonluk işe girerek çalıştığı anlaşılmakta ise de; işinin sürekli olmadığı da anlaşılmaktadır. Davalının, aldığı 150 TL yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmesi ve varlığını idame ettirmesi günümüz koşullarında mümkün olmadığına göre, çalışıp gelir elde etmesi bir zorunluluktur. Çalışarak elde ettiği gelirle, nafaka miktarı toplamının, yukarıda açıklanan yoksulluk kavramını izale etmesi durumunda, mahkemece nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi takdirde ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilip (çoğun içinde azında bulunduğu gözetilerek), yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu