AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2014/79-2014/304 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'nın 30.12.2013 tarih 9919 sayılı, Yargıtay Birinci Başkanlığının 14.01.2014 gün, 80803665/2013/51/674 sayılı yazıları ile temyiz incelemesi için dosyaların fiziki olarak gönderilmeyeceği dosyadaki tüm belgelerin yerel mahkemece taranarak sisteme aktarılacağı ve bu şekilde dosyanın elektronik ortamda Yargıtay'a gönderileceği, temyiz incelemesinin de elektronik ortamda yapılması gerektiği bildirilmiştir....
Mahkemece; "Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep mümkün görülmezse yoksulluk nafakasının aylık 150 TL'ye indirilmesi , müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 500 TL nafakanın da ayrı ayrı aylık 250 TL'ye indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkememizin 2020- 383 E, 2020- 459 K sayılı ilamı incelendiğinde ,tarafların anlaşmalı olarak 08.09.2020 tarihinde boşandıkları ve söz konusu nafakala taraflarca imzalanan protokole uygun olarak hükmedildiği, istinaf yasa yolundan feragat edilmesiyle kararın 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği elde ki dava dosyasının ise 03.05.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların nüfus kayıt örnekleri incelenmiş ve sosyal-ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış,, dayanılan belgeler toplanmış, davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiştir....
Mahkemece; "Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep mümkün görülmezse yoksulluk nafakasının aylık 150 TL'ye indirilmesi , müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 500 TL nafakanın da ayrı ayrı aylık 250 TL'ye indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkememizin 2020- 383 E, 2020- 459 K sayılı ilamı incelendiğinde ,tarafların anlaşmalı olarak 08.09.2020 tarihinde boşandıkları ve söz konusu nafakala taraflarca imzalanan protokole uygun olarak hükmedildiği, istinaf yasa yolundan feragat edilmesiyle kararın 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği elde ki dava dosyasının ise 03.05.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların nüfus kayıt örnekleri incelenmiş ve sosyal-ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış,, dayanılan belgeler toplanmış, davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumu etraflıca araştırılıp, tam olarak tespit edildikten ,davacının dava dilekçesindeki yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin de olduğu gözetilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şatlarının somut olayda oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi sureti ile karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş olması hususu hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Katip:N.T Karşılaştırıldı:...
(Aile Mahkemesi Sıfatıyla)2011/773 esas 2012/730 karar sayılı ilamıyla hükmedilen 750,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, aksi takdirde nafakanın aylık 200,00 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinde 31.07.2019 tarihinde açtığı nafakanın indirilmesi davasının, 24.10.2019 tarihinde ispat edilemediği gerekçesiyle reddedildiği, kararın 31.12.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tarafların serbest iradeleri ile belirlenen ve hakim tarafından onaylanan protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından 4 yıl sonra açılan eldeki davada, boşanma kararı sonrasında, öncesine nazaran davacının ekonomik durumunda, anlaşmalı boşanma protokolü ile kabul edilmiş olan iştirak nafakalarını ödemesini engelleyecek şekilde öngörülemez veya katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği, edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğunun kabulünü gerektirecek gelişmeler yaşandığının davacı tarafından ispat edilemediği gibi, sırf pandemi nedeni ile işlerinin bozulduğu, çocukların okula gitmemeleri nedeni ile giderlerinin azaldığı iddiaların da nafakaların indirilmesi için yeterli olmayacağı açıktır....
Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K. sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2020/118 ESAS 2021/460 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı lehine hükmolunan aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine hükmolunan aylık 450,00 TL iştirak nafakasının ise miktarının düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 05.02.2021 tarihli dilekçesi ile müşterek çocuk lehine hükmolunan nafakanın aylık 100,00 TL'ye düşürülmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalının şubat 2010 tarihinde hostes olarak çalışmaya başladığı, net 943,00 TL maaş ve prim aldığı, arabasının bulunduğu tespit edilmiştir.Hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir....
Mahkemece, davacının sosyal ve ekonomik durumu ayrıntılı şekilde araştırılıp, hasıl olacak sonuca ve nafakanın niteliğine göre müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları ve ihtiyaçları belirlenerek hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....