AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2022/372 ESAS 2023/168 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın arttırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, asıl davada iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakasına hükmedilmesine yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, müşterek çocuklar için 200,00’er TL ödenen iştirak nafakalarının ise çocuk ... için aylık 400,00 TL‘ye dava tarihinde reşit olan ... için 400,00 TL’ye artırılarak yardım nafakası olarak ödenmesi istemlerine ilişkin iken; karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Kübra için ödenen iştirak nafakasının 400.00.- TL'ye, Nur için ödenen iştirak nafakasının 340.00.- TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesini takip eden nafakaların her yıl iş bu iştirak nafakalarının TEFE ÜFE oranlarının ortalaması oranında arttırılarak uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir....
, davacı talebinin, taraflar arasındaki kesinleşen boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine verilen iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkin olduğunu, buna göre müşterek çocuk........ için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının 600 TL'ye, müşterek çocuk..... için verilen iştirak nafakasının 1.400 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamından, kabul edilen iştirak nafakalarının miktarının, bir yıllık toplam tutarının ayrı ayrı 300x12= 3.600 TL olduğu, kararı davalı istinaf ettiğinden kararın kabul edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini, başka bir gelirinin olmadığını, yeniden evlendiğini, talep edilen nafakaları ödeyecek gücünün olmadığını, belirterek, iştirak nafakalarının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesini, kadın için ödenen yoksulluk nafakasının ise kaldırılmasını olmadığı taktirde indirilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 NUMARASI : 2022/192 ESAS 2022/541 KARAR DAVA KONUSU : afakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; Alaşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2020/539 Esas, 2021/124 Karar sayılı ilamı ile boşanma ilamı ile velayetleri anneye verilen ortak çocuklar Semih ve Serhat için bağlanan aylık 100,00'er TL iştirak nafakasının, aylık 750,00'şer TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; aylık 100,00'er TL olan iştirak nafakalarının aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen iştirak nafakalarının fahiş olduğu gibi, mahkemece müşterek çocuk Eylül yönünden davacının nafakanın 1.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ettiği halde, talep aşılarak toplam 1.500,00 TL nafakaya hükmedildiğini, ayrıca nafakaya, kararın kesinleştiği tarihten itibaren artırım uygulanması gerekirken dava tarihinden başlatılmasının da doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 06/01/2021 tarihinde kesinleşen 2020/501 Esas-2020/483 Karar sayılı ilamı ile her bir çocuk için aylık 500,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Nafaka takdir edilmek istenen müşterek çocuklar, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı)....
Davacının işbu davası ile müşterek çocuk Haydar ve Ravza'nın 175,00 TL olan iştirak nafakalarının 825,00'er TL artırılarak aylık 1.000,00'er TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, mahkemece nafakaların ayrı ayrı aylık 375,00'er TL artırım yapılarak davacının talebinin 450,00 TL'lik kısmının reddedildiği, reddolunan 450,00 TL'lik nafakaların bir yıllık tutarının ayrı ayrı 5.400,00 TL (450x12=5.400) TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, HMK 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Somut olayda; davacının babasına ait evde kaldığı, üç çocuğu olduğu, ikisinin yanında kaldığı, iş buldukça asgari ücreti ile usta öğretici olarak çalıştığı, çalışmasının süreklilik arz etmediği; davalının ise, yeniden evlendiği, bir çocuğunun olduğu, eşi, çocuğu ve davacıdan olan çocuğu ile kaldığı, sarraflık ve inşaat işleri yaptığı, oturduğu evin kendisi tarafından yapıldığı, bunun dışında malvarlıklarının bulunduğu; ancak, bunları başka kişilere devrettiği, eski eşine ve çocuklarına nafaka ödediği anlaşılmaktadır....