Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı baba, annenin kötü yaşam sürdüğünü iddia etmiş ise de, bu iddiasını kesin olarak ispat edemediği, ayrıca alınan SİR'lerle annenin yaşantısının çocuklara yansıyan olumsuz bir durumun tespit edilmediği, babanın da en son alınan SİR'lerde çocukları istediği zaman annesi ile görüştürdüğüne yönelik beyanı göz önüne alındığında anne ile çocuklar arasında şahsi ilişkinin sınırlandırmasını gerektirecek bir durumun kanıtlanmadığı, idrak çağında olan çocukların görüşlerine önem verilmesi gerektiği ,çocukların da anneleriyle ilgili her hangi bir olumsuz durumdan bahsetmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece, sadece davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken boşanma davasında hükmedilen şahsi ilişkinin hükümde tekrar edilmesi yanlış olmuş ise de, bu yanlışlığın esasa etkili olmadığı anlaşıldığından eleştirilmekle yetinilmiştir....

Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin küçüklerin üstün yararları dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

    yerleştirildiğini, buradan da daha sonra ayrıldığını belirterek, müşterek çocuklarla davalı arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesini ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 08/04/2021 tarih, 2018/1087 E.- 2021/239 K. sayılı kararının baba ile çocuklar arasındaki şahsi münasebete ilişkin 3 nolu hüküm fıkrasının KALDIRILMASINA, 2- Gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek baba ile çocuklar arasındaki şahsi münasebet tesisi hususunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca, mahkemesine İADESİNE, 3- Davacı tarafından istinaf nedeniyle yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılaması giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK.'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....

    Davalı vekili, müşterek çocuk ile müvekkili arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiş ise de, boşanma davasının reddine karar verildiği, yerel mahkemece hükmedilen geçici şahsi ilişkinin dava kesinleşinceye kadar devam edeceği, her iki tarafın da velayet hakkının devam ettiği , tarafların şahsi ilişki konusunda anlaşamamaları halinde diğer tarafın bu konuda dava açma hakkı olduğu anlaşılmakla yeniden şahsi ilişki düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak davacı kadının istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların birbirlerinden maddi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve başkaca herhangi bir nafaka talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Müşterek çocuk Hasan Erdoğan'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki kurulmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili hükmün; velayet değiştirilmesi, aksi takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Taraflarca boşanma hükmü istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir....

    (TMK m.324) Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlşkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1)Davacının katılma yolu ile temyizinin harcı kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2)Davalının (kadın) temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.06.2007 Pzt....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması- Şahsi İlikinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.04.2015(Pzt.)...

        Günleri saat 18:00'e kadar" olacak şekilde yeniden düzenlenmesine, çocuğun belirtilen saatlerde davacı tarafından alındıktan sonra sürenin sonunda belirtilen saatte davalı anneye teslimine" şeklinde davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verildiği, şikayet konusunun ise icra emrinde şahsi münasebet tesisine ilişkin hususlara yer verilmemesi, çocukla kişisel ilişki kurulması yerine çocuğun teslimine ilişin icra emri düzenlenmesine ilişkin olduğu, takibe konu mahkeme kararı dikkate alındığında ilamın hüküm fıkrasında yer alan hususların takip talebinde ve icra emrinde gösterilmesi gerekirken 15/11/2021 tarihli icra emrinde bu hususların açıkça belirtilmediği anlaşılmış olup şikayetin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu