Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden" bahisle Dairemiz kararı bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında; usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce bozmaya uyulmakla; bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu usuli kazanılmış hak istisnai haller bulunmadıkça yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz ve tarafları bağlar. Bu sebeple uyulan bozma kararı gereğince hüküm tesisi de zorunludur. Bu itibarla; Çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olduğu anlaşılmakla ve çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin icra kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesi'nin 2019/908 esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, çocuk ile baba arasında kendisinin eşliğinde kişisel ilişki kurulduğunu, ancak davalı-karşı davacı erkeğin kişisel ilişki günlerinde kendisini ve çocuğu annesinin evine götürmeye zorladığını, karar gereği zorunlu olarak boşandığı eşiyle kişisel ilişki günlerinde 8 saat gibi uzun bir süre vakit geçirmek zorunda kaldığını belirterek kişisel ilişkinin kendisinin eşliğinde, kamuya açık bir yerde daha kısa süreli düzenlenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek kişisel ilişkinin anne eşliğinde gerçekleşmemesine, her ayın 2. ve 4....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik davada;çocuğun yaşının büyüdüğünü, annenin ...'ye taşındığını, kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu belirterek, daha uzun süreli ve yatılı oacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edilmiş, mahkemece; yeniden düzenlenmesini gerektiren sebep ve olgu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince çocuk ile baba arasında henüz güvenli bağlanmanın gerçekleşmediği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....

    Bu sebeple davalı-davacı annenin sömestr tatili yönünden açılan karşı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış ve mahkemece yeniden düzenlenmesine karar verilen kişisel ilişki, çocuğun yaşı dikkate alınarak haftanın belirli günlerinde kurulan kişisel ilişkinin artırılarak yatılı şekilde düzenlenmesi doğru ise de yarıyıl tatili, yaz tatili ve dini bayramlar yönünden yeniden düzenlenen kişisel ilişki süresi uzun olmuştur. Ayrıca yine resmi bayramlarda kurulan kişisel ilişkinin azaltılması yönünden bir talep olmamasına rağmen Dairemizin düzeltilerek onama kararında resmi bayramlarda kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması da doğru bulunmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının velayetin değiştirilmesi istemi reddedilmekle birlikte, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle ilgili olarak velayeti babada olan çocuklarla anne arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmiş olduğunun anlaşılmasına göre; tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin davanın yapılan muhakemesi sırasında davalının ihtiyati tedbir talebi üzerine, mahalli mahkemece verilen, "ihtiyati tedbir talebinin reddine" dair 26.12.2012 tarihli karar, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2013 (Salı)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.04.2018 (Çrş.)...

            GEREKÇE: Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

            TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 1 Seri No'lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği'nin ''Gelir ve Kurumlar Vergisi'nde Matrah Artırımı'' başlıklı bölümünde, verdikleri yıllık gelir vergisi beyannamesinde birden fazla gelir unsuru bulunan mükelleflerin, matrah artırımlarını yıllık beyannamelerinde yer alan toplam matrah üzerinden yapacakları, gelir unsurlarının bir kısmı itibarıyla artırımda bulunamayacaklarının düzenlendiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılanmasına İlişkin Kanun'un ''Matrah ve Vergi Artırımı'' başlıklı 5.maddesinde; "......

              kurulmasının çocuğun faydasına olacağı, çocuğun hali hazırda babası ile ilişkisinin zedelenmiş olması sebebiyle, baba ile yatılı şahsi ilişkinin çocuğu kaygılandırabileceğinin uzman tarafından açıklanması, baba ile çocuk arasında zedelenen bağın kuvvetlendirilmesinin baba kadar küçüğün yararına da olduğu dikkate alındığında, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının küçüğün gelişimine olumlu etki yapmayacağı, en son alınan 03/03/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda da ''şahsi ilişkinin zaman ve nitelik açısından kademeli bir şekilde kurulmasının önemli olduğu, ilk etapta kısa süreli ve yatılı olmaksızın şahsi ilişki düzenlenmesinin uygun olacağı, ilerleyen zamanlarda davalı baba ile çocuk arasındaki ilişkinin niteliği ve çocuğun isteği paralelinde şahsi ilişkinin süresinin uzatılabileceği ve yatılı kalabilecek şekilde düzenlenebileceği'' şeklinde görüş belirtildiği, öncelikli olarak küçüğün yüksek yararı düşünüldüğünde; mevcut ilişki tesisinin küçüğün sağlıklı gelişimine zarar verebilecek...

              UYAP Entegrasyonu