Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre 5320 sayılı yasanın 9. maddesi uyarınca şahsi dava usulüne göre yürütülen davalarda, şahsi davacılar katılan sıfatını aldığından takibi şikayete bağlı suçlar bakımından yapılan incelemede; 1- Sanıklar hakkında şahsi davaya konu hakaret suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz istemi ile ilgili olarak; Son kesme nedeninin oluştuğu sanık savunmalarının alındığı 19.09.2005 tarihine göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği.anlaşıldığından şahsi davacı ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, sanıklar yararına olduğu anlaşılan 765 sayılı TCY.nın 102/4 ve 5271 sayılı CYY.nın 223.maddeleri uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVALARININ DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanıklar hakkında İftira suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz istemine gelince; İftira suçu, şahsi dava yoluyla görülmeyeceğinden, gereğinin yapılması için dosyanın C.Savcısına gönderilmesi...
ilişkisinin düzenlenmesine karar verilmiş ise de, davacı vekilinin 20/09/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında velayete ilişkin taleplerinden ve koruma kararının kaldırılması taleplerinden vazgeçtiğinin beyan etmesine rağmen, davacı vekilinin beyanının feragat olup olmadığının açıklattırılmadığı, nihai karar verilirken de söz konusu taleplerin ayrı ayrı davalara ilişkin olmasına rağmen yerel mahkemece velayet ve koruma kararı yönünden herhangi bir olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu, yerel mahkemenin kabulüne göre, şahsi ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulü nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilirken davanın yasal hasmının kim olduğunun açıklanmadığı, ayrıca; davalı kurumun yasal hasım olduğunun gözetilmediği vekalet ücretinin kimden tahsil edileceğinin karar gerekçesinde açıklanmadığı, davanın toplu dava olarak velayetin kaldırılması, koruma kararının kaldırılması ve şahsi ilişki düzenlenmesi şeklinde açılması göz önüne alınarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Davacı, dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi, çocuğun bakıcısının davacı tarafça belirlenmesi, çocuğun gideceği okulun davacı tarafça belirlenmesi taleplerinin yanında iştirak nafakasının ve öğretim giderleri için ödenen miktarların TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılması talebinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....
Bu nedenle, davacı kadının tazminat ve şahsi ilişki dışındaki erkeğin şahsi ilişki dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacı kadının tazminat ve şahsi ilişki dışındaki, erkeğin şahsi ilişki dışındaki tüm istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, B-Tarafların şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; -Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2019/508 E.- 2021/21 K. sayılı kararının şahsi ilişkiye ilişkin (3 )nolu bendinin KALDIRILMASINA, ve bu konuda yeniden hüküm tesisine Buna göre; -Küçüğün her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü 17:00 da anneye teslimi, Dini Bayramların 2. Günü saat 10:00'da anneden alınıp 3. Günü saat 15:00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1.günü saat 10:00'da anneden alınıp 30....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi yönünen temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2016 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2016 (Çar.)...