Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 08/07/2015 tarihinde evlendiklerini ancak zamanla eşlerin birbirine uyum sağlayamadığı, müşterek hayatın çekilmez hale geldiği, bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle anlaşma protokolü imzaladıklarını, anlaşma protokolü çerçevesinde boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı duruşmadaki beyanında;"Anlaşmamız doğrultusunda boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum, hazırlamış olduğumuz protokolü hiçbir baskı altında kalmadan imzaladım , karşı taraftan taşınır taşınmaz, nafaka ve tazminat alacağım yoktur," şeklinde beyanda bulunmuştur. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu ve dava dosyası....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; anlaşma protokolü çerçevesinde boşanmalarına boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı duruşmadaki beyanında aynen: "Anlaşmamız doğrultusunda boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum, hazırlamış olduğumuz protokolü hiçbir baskı altında kalmadan imzaladım." şeklinde beyanda bulunmuştur. DELİLLER : Dava dosyası....

Taraflar arasındaki erkeğin açtığı karşı davadaki boşanma kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla taraflarca düzenlenen sulh protokolünün ferilere ilişkin olduğu ve tarafların bu şekilde sulh protokolü düzenleyebilecekleri dikkate alınmıştır. Davalı karşı davacı erkeğin karşı davada verilen boşanma kararı kesinleşmiş olmakla ilk derece mahkemesi kararının asıl davada verilen boşanma kararı ve birleşen davada verilen boşanmanın reddi kararı konusuz kalmıştır. Bu haliyle istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin kadının açtığı davacı-karşı davalının boşanma davasına ilişkin hükmünün kaldırılarak boşanma kararı kesinleştiğinden davacı karşı davalının boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yine 10.bendinin birleşen davanın reddine ilişkin hükmünün kaldırılarak boşanma kararı kesinleşmiş olmakla birleşen davada boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

Anlaşmalı boşanma davalarında aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkiminin taraflarca sunulan “boşanma düzenlemesini” uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak bu düzenlemede gerekli gördüğü “değişiklikleri” yapabilir. Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi taraflar arasındaki düzenlemenin hangi bölümünü neden kabul etmediğini açıklar ve taraflardan gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını ister.( GENÇCAN-Boşanma-2, s. 373) Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir. (GENÇCAN-TMK-2, s. 1291) O halde boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz boşanma bölümünü de kendiliğinden içerir.Bu yüzden boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz halinde bile anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) davasının doğası gereği olarak boşanma bölümünün kesinleştiğinden söz edilemez....

    Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Değerli çoğunluk ile iki ayrı konuda farklı düşünmekteyim: 1- ANLAŞMALI BOŞANMANIN FER’İ HÜKÜMLERİNE YÖNELİK TEMYİZ BOŞANMA BÖLÜMÜNÜ DE KENDİLİĞİNDEN İÇERİR Mİ? Anlaşmalı boşanma davalarında aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkiminin taraflarca sunulan “boşanma düzenlemesini” uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak bu düzenlemede gerekli gördüğü “değişiklikleri” yapabilir. Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi taraflar arasındaki düzenlemenin hangi bölümünü neden kabul etmediğini açıklar ve taraflardan gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını ister.( GENÇCAN-Boşanma-2, s. 373) Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir....

      Davacı duruşmada alınan beyanında; "biz davalı taraf ile anlaştık buna dair anlaşmalı boşanma protokolünü dosyaya sunduk, barışma imkanımız yoktur, anlaşmalı boşanma protokolünü kendi özgür irademle imzaladım ve kayıtsız ve şartsız kabul ediyorum, bu anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum, yargılama giderleri tarafıma bırakılsın, müşterek çocuğumuz Bayram Kara'nın velayeti davalı annede kalacaktır, bu durumu kabul ediyorum, protokol uyarınca boşanmamıza karar verilmesini talep ediyoruz" diyerek beyanda bulunmuştur....

      Mahkemece; "Dava, TMK'nun 166/3.maddesinden kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle anlaşmalı boşanma davasıdır. Tarafların imzasını taşıyan 16/01/2023 tarihli boşanma protokolü dosyaya sunulmuştur. Tarafların Takbis, Gib, SGK sorgulamaları uyap üzerinden ve kurumlara yazılan müzekkere cevapları ile sosyal ekonomik durumları tespit edilmiştir. Davacı ve davalı bizzat duruşmaya gelerek imzalı beyanları ile boşanmak istediklerini, protokolü özgür iradeleri ile imzaladıklarını, sulh olma imkanları bulunmadığını açıklamışlardır. Taraflar arasında maddi-manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın diğer mali sonuçları hususlarında anlaşmışlardır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/718 KARAR NO : 2021/787 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2021/217 ESAS - 2021/376 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, müşterek 3 reşit çocukları olduğunu, aralarında sevgi ve saygı kalmadığını, aile birliğinin sonlandığını, tekrardan bir araya gelemeyeceklerini belirterek, ekli olarak sundukları anlaşma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 29/07/2007 tarihinde evlendikleri, dava tarihine göre bir yıllık yasal sürenin dolduğu, tarafların boşanma ve fer'ileri konusunda anlaşmaya vardıkları, bizzat duruşmaya gelerek iradelerini serbestçe açıkladıkları ve bu beyanlarını imzaları ile tasdik ettikleri ve mahkememizce de taraflar arasında yapılan anlaşmanın uygun bulunması nedeniyle koşulları oluşan TMK’nın 166/3 maddesi uyarınca davacının davasının kabulü ile tarafların anlaşmalı boşanmalarına, velayetin davalı babaya bırakılmasına'' şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulüne" karar verilmiştir. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile her ne kadar anlaşma protokolü ile boşanmış olsalar da, 2019 yılının Haziran ayından beri birlikte yaşadıklarını, evliliklerinin fiilen devam ettiğini belirterek, anlaşmalı boşanma konusunda verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanunyolu başvurusunda bulunmuştur....

      UYAP Entegrasyonu